Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  384 / 404 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 384 / 404 Next Page
Page Background

gezi

382

girmeden sizi etkisi altına alıyor. Kadife sesi ile

adeta büyülenmiş gibi içeride dolaşmaya başlıyo-

ruz. Bambaşka hayallere, bambaşka dönemlere

ve bambaşka bir boyuta gidiyoruz. Etrafta yaklaşık

10 bin fotoğraf bulunuyor. Kendisine yazılan ve

kendinin başkalarına yazdığı mektuplar, yapılan el

yazı röportajları bizi resmen o dönemlere sürüklü-

yor. Zeki Müren hakkında bilinmeyen hikâyelerin

bulunduğu bu muhteşem sergi insana “Keşke o

dönemlere gidebilsem!” dedirtiyor…

Müzeden çıktıktan sonra tekrardan İstiklal’de iler-

lemeye başlıyoruz. Çok geçmeden ikinci durağımız

olan St. Antuan Katolik Kilisesi bizi karşılıyor.

İSTANBUL’UN EN BÜYÜK,

CEMAATİ EN GENİŞ KİLİSESİ

“ST. ANTUAN KATOLİK KİLİSESİ”

Oda Kule’yi varmadan kapısının önündeki kala-

balıktan dolayı direkt dikkat çekiyor. Hemen sol

tarafta bulunan kilisenin karşısında ise Osmanlı

Neoklasik çizgilerini taşıyan El Hamra Pasajı

bulunuyor. Kilisenin kapısından içeriye girer

girmez her iki tarafa konulan uzun panolar ile

yapılan ince bir yoldan geçiyoruz. Bu panolar-

da ise geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyarette

bulunan Papa’nın ziyaret esnasında çekilen

fotoğrafları bulunuyor. St. Antuan Katolik Kilisesi

İstanbul’un en büyük ve cemaati en geniş kilise

olma özelliğini taşıyor. 1724 yılında kurulan bu

kilise, Osmanlı sarayı ve devlet hizmetinde bu-

lunan ve aynı zamanda ticaret ile uğraşanlar ve

onların aileleri için yapılmış. Kapıdan girmeden

önce kırmızı tuğla ile örülü olan görkemli yapıya

bakıyorum. O kadar heybetli duruyor ki gözlerimi

almak biraz zor oluyor. Hemen sol tarafta, yakla-

şan Noel için yapıldığını düşündüğüm bir bölüm

bulunuyor. Eski kulübeyi andıran bir yapının

içerisine yapılan Hz. İsa ve Hz. Meryem tasviri

balmumları bulunuyor. Işıklarla süslenmiş bu

bölme kuşkusuz en çok dikkat çeken bölüm

niteliğinde. Tekrardan içeriye doğru yöneliyoruz.

Kilise tamamen İtalyan Neogotik üslubunun

izlerini taşıyor. Latin haçı biçiminde olan kilise-

nin duvarlarının belirli bir bölümü mozaiklerle

kaplanmış. İçerisi hınca hınç bir doluluk oranına

sahip ve bu yüzden oldukça zorlanıyoruz. Tam

dışarı çıkmak için kapıya yönelmek üzereyken,

ayin seslerini işitmeye başlıyoruz. İlk kez tanık

olmanın heyecanı sarıyor içimi…

Kilise’den dışarı çıktığımızda avlunun önünde

altışar katlı ve birbirine bir geçit ile bağlı olan iki

apartman dikkatimizi çekiyor. Bu apartmanlar

kiliseye gelir getirmesi amacıyla yapılmış. Aynı

zamanda İstiklal Caddesi’nin ilk betonarme yapısı

olma özelliğini taşıyor.

Kilisedeki mini turumuzdan sonra Pera Müzesi’ne

gitmek üzere yola koyuluyoruz. Hemen sağ tarafı-

mızda görünen Oda Kule’den sağa dönüyoruz ve

Pera bölgesine geçiyoruz. Pera Müzesi’de hemen

solumuzda kendini gösteriyor.

1724 yılında kurulan bu kilise, Osmanlı sarayı ve devlet hizmetin-

de bulunan ve aynı zamanda ticaret ile uğraşanlar ve onların ailele-

ri için yapılmış.