sağlık
387
Babalar da Evrim Geçirdi
Günümüzün çalışan babalarını bir önceki kuşakla
kıyaslayan ve baba figürünün gelişimini anlatan Prof. Dr.
Kültegin Ögel, şunları söylüyor: “Avcı babalardan mağara-
nın sorunlarıyla da ilgilenmeye başlayan babalara doğru
bir evrilme var. Daha önce erkeğin görevi sadece dışarıya
gitmek, orada para kazanmak, aileyi dış tehditlerden
korumak gibi daha çok dışa dönüktü. Ama kadınların
da dışarıya çıkması, çalışması ile erkek de eve dönmek,
çocuğa bakmak, evin işlerine bakmak gibi sorumlulukları
eşiyle paylaşmak durumunda kaldı.” Babaların evde ço-
cukların bakımı konusunda eşlerine yardımcı olmalarının
altında pozitif olarak yönlendirilmelerinin etkili olduğunu
vurgulayan Prof. Dr. Kültegin Ögel, annelerin bu konudaki
tavrını şöyle özetliyor: “Bunları yaptırtan çoğunlukla anne.
Annenin babaya sorumluluk yükleyebilmesi, sorumluluk
almaya hazır baba oranını da artırırdı ister istemez. Ama
çocuğunu bırakma konusunda kimselere güvenemeyen
anneler, eşlerini de yönlendiremiyor. Erkeğin görevi, yü-
kümlülüğü bu değil. Ancak erkek yönlendirilebilir. Bunun
için eğitim şart! Ama bu eğitim, eşler tarafından gerçek-
leştirilmeli. Eğitim ve ekonomik seviyeden çok yaşam
tarzlarının değişimi erkekleri bu metamorfoza zorladı.
Yeni yaşam tarzına uyum sağlamaları gerekiyor.”
Artık Dışarı Çıkıp Avlanma Değil
Mağaraya Bakma Devri
Her ne kadar modern babaların sayısı günümüzde artmış
da olsa, bu erkekler için hiç de kolay bir süreç değil. Prof.
Dr. Kültegin Ögel, iş ve ev babalarının en büyük sorununu
iç güdülerini bastırmak olarak ifade ederken, erkeklerin
‘Dışarı çıkmak ve avlanmak yerine mağaraya bakmak’
şeklinde özetlenebilecek olan değişiminin zorlu bir süreç
olduğunu belirterek görüşlerini şöyle ifade ediyor: “Bir
kaplana ateşin üstünden atlamayı öğretmek gibi. İtiraz
etmek, kükremek biyolojik bir refleks. Öte yandan evde
olmanın, çocuğa bakmanın keyfi de çok çekici geliyor. Bu
keyfin tadını alanlar, bunu da kaybetmek istemiyorlar.”
Ev ve İşi Dengeleyen Babalar
Daha Mutlu
Erkekler bu süreci geçirirken zorlanıyor, bu zorlanmanın
temelinde de başka erkeklerin tavırları, ne diyecekleri
yatıyor. Çünkü her erkeğin içinde mağaraya sahip çıkmak
arzusu yatıyor. Prof. Dr. Kültegin Ögel, ev ve iş babalarına
diğer erkeklerin tavrı hakkında şunları söylüyor: “Mağa-
rasına iyi sahip çıkan babaya diğer erkekler de aslında
gıptayla bakıyor. Burada tek sorun “avlanmaya” gidecek-
leri zaman diğer erkekler yalnız kalmak istemiyorlar. Bu
nedenle evde kalan babayı iğnelemeye başlıyorlar. Belki
de bu durum, evden uzaklaşmanın verdiği suçluluğu bas-
tırmak için diğerlerinin kendilerini rahatlatma biçimi. Bir
uzman olarak evine iyi bakan erkeğin ben işinde de daha
mutlu ve üretken olduğunu, daha az agresif olduklarını
görüyorum. İş ve ev erkeklerini destekleyecek yöneticiler
bence kazanır. Hayatta bazen her şey istediğimiz gibi
olmayabilir. Tüm gayretlere rağmen boşanmalar, ayrılıklar
yaşanabilir. Bu durumda erkeklere önerimiz, eski düzen-
lerinin peşinde koşmamalarıdır. Çünkü önlerinde yeni bir
hayat var. Kendisine yeni bir hayat kuramayan erkekler
zorlanıyor. Tek başına özgürlük mutluluk getirmiyor. Öz-
gürlüğün planlanmış bir hayat içinde yaşanan hali, insanı
daha mutlu ediyor.”
Her ne kadar modern babaların sayısı günümüzde artmış da
olsa, bu erkekler için hiç de kolay bir süreç değil. Prof. Dr. Kül-
tegin Ögel, iş ve ev babalarının en büyük sorununun iç güdüle-
rini bastırmak olduğunu ifade ediyor.




