gezi
381
bağıra bağıra şarkı söyleseniz kimse dönüp bakmaz bile… Her tarafta ayrı bir
hava ayrı bir eğlence serpiştirilmiş gibi, bir tarafta küçük Roman kızları dans
ediyor diğer tarafta bir grup genç halay çekiyor. Dedim ya burada herkes o an
ne yaşamak istiyorsa onu yaşıyor. Ve bunun için kimse yadırgamıyor. Salına
salına Galatasaray Lisesinin önüne kadar geliyoruz. Ve tabi buraya kadar
gelmişken balıkçılar çarşısında midye ve kokoreç yemeden geçmek olmaz.
Öyle ki kokuları etrafı sarmış burnumuza kadar geldi. Ayaküstü atıştırdıktan
sonra tekrardan yola koyularak, ilk durağımız olan Yapı Kredi Vedat Nedim
Tör Müzesi’ne gidiyoruz. Müze, Galatasaray Lisesi’nden Tünel’e doğru gider-
ken birkaç metre ötede hemen sol tarafta kalıyor.
“BİR RÜYA Kİ ORDA HEP ŞARKILAR VARDI…”
YAPI KREDİ VEDAT NEDİM TÖR MÜZESİ
“Zeki 10 yaşına kadar anne babası ile aynı odada yattı. 6
yaşına kadar geceleri altını ıslattı. İlkokula başladığı yıl gözlük
taktı. Haminnelerin taktığı şu “maymun gözlüğü” denen
yuvarlak gözlüklerden. Düşüp de camları gözüne batmasın
diye koşmak, top koşturmak, çelik-çomak oynamak yasak-
lanmıştı. Pek niyeti de yoktu. Bez bebekleriyle oynuyor, her
nerede olursa olsun şarkı söylemenin yolunu arıyor, buluyor-
du. Arka bahçelerinde bir dut, bir incir, bir malta eriği ağacı
ve sardunya saksıları vardı. Evlerden evlere geçen Pınarbaşı
suyunun aktığı iki yalaktan büyük olanı Zeki’nin sahnesiydi.
Kibrit kutusunun ucuna sicim bağlayarak yaptığı mikrofonu ile
şarkılar söyler, annesinin Tokalon krem kapaklarını kastanyet
gibi çalar, komşu çocuklarına konser verirdi…”
İşte bu Zeki, Sanat Güneşimiz
Zeki Müren’in ta kendisi…
Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde “İşte Benim Zeki
Müren” adı ile açılan bu sergi, sanat güneşimizin çocukluğun-
dan, son günlerine kadar gündelik hayatından ayrıntılara ışık
tutuyor. Arka fonda çalan “inleyen nağmeler, ruhumu sardı.
Bir rüya ki orda hep şarkılar vardı…” ile daha içeriye
Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde “İşte Benim
Zeki Müren” adı ile açılan bu sergi, sanat güneşimizin
çocukluğundan, son günlerine kadar gündelik haya-
tından ayrıntılara ışık tutuyor.




