gezi
352
Ender Bey, k
ı
sa süre önce Peru’ya keyi
fl
i
bir geziniz oldu. Öncelikle bu dönemde
Peru’yu tercih etmenizin sebebi neydi?
Peru’nun sahip olduğu topraklar benim
ilgi alanıma fazlasıyla giriyor. Spritüal
yönü yüksek olan ve enerjisi çok büyük
bir ülke. 300 ekolojik sistemin 250’sini
Peru’da görebiliyorsunuz. Sahip olduğu
mutfak ise son dönemlerde çok dikka-
timi çekmeye başlamıştı ki zaten dünya
genelinde ciddi bir üne kavuştu. Peru
Mutfağı çok lezzetli, zengin ve sağlıklı
unsurlar taşıyor. Bunun yanı sıra doğal
güzellikleri, insanı ve enerjisinden
dolayı uzun süredir gitmek istedi-
ğim bir ülkeydi ve bugün bu seyahati
yapmış olmanın mutluluğunu taşıyo-
rum. Ben dünyanın birçok ülkesine
gitmiş bir kişiyim ve bu tarzda özel ve
kültürel seyahatlerin her turla yapıla-
cağına inanmıyorum. O yüzden daha
önce Maldivler ve Sri Lanka gezilerini
yaptığım ve kendi dalında 2012 yılında
ödül alan Far’n Away Travel şirketiyle
bu gezimizi yaptık. Ve 10 gün boyunca
tam da istediğim gibi Peru’nun ruhunu
ve kültürünü yaşayabileceğim harika bir
seyahat deneyimi yaşadım.
“PERU MUTFA
÷
I TÜM
DÜNYADA BÜYÜK B
İ
R
YÜKSEL
İŞ
İ
ÇER
İ
S
İ
NDE”
Peru foto
ğ
ra
fl
ar
ı
n
ı
z bir harika. Bu seya-
hatteki deneyimlerinizden bahsedecek
olursak bizlere neler söylersiniz?
Peru bize göre tam olarak dünyanın
öbür ucu. Biz kuzeydeyiz onlar güney-
de, biz doğudayız onlar ise batıda. Ama
çok enteresan ortak noktalarımız var.
Eski Türklerdeki Şaman kültürü birebir
aynen orada geçerli. Şaşırtıcı derecede
bir benzerlik var. İkincisi olarak Peru
Mutfağı şuan dünyada en çok gelişen
ve popüler olan mutfak oldu. Ve bu
seyahatimizde gastronomide de birinci
ve dördüncü sıralarda da yer alan res-
toranları ziyaret ettik. Bunun bir tanesi
Central Restoran ve başkent Lima’da yer
alıyor. İkincisi ise Astrid & Gaston. Bu
ikisi de uluslararası ödüllü restoranlar.
İnanılmaz bir prezantasyona sahipler.
Yemek tabakları sunumlarında çiçeklere
yer veriyorlar ve kendi mutfaklarında
yiyecek olarak çiçekler de yer alıyor.
Yemekleri rakımlara göre değerlendir-
mişler. Mesela gölün altı- eksi 50 metre
yemekleri, 250 metre ova yemekleri,
4000 metre And Dağları otları gibi
yiyecekleri sınıflandırıyorlar ve sunduk-
ları menüde de bunları belirtiyorlar.
Ve her yemeği yüksekliklerine göre bir
tabakta sunum yapıyor. Bunu da çok
doyurmadan tadım şeklinde sunuyorlar.
Onun dışında yemekleri çok fazla pişirip
öldürmüyorlar. Yemeklerde acı çok az
kullanılmış, ürünlerin orijinalliği bozul-
mamaya çalışılmış. Büyük yiyeceklerin
çoğu organik. Kısacası ülkelerine sahip
çıkmışlar ve hiç bozmamışlar. Her şey




