haber
181
Etrafına çekingen gözlerle ba-
kıp davetli olduğu yeni açılan
mobilya mağazasına giren
Aziz Sarıyer’in sanki görün-
mez olma isteğiyle içeri sü-
zülüp gözlerden uzak bir yere
geçmeye çalışmasına rağmen
onu uzaktan görüp yanına
koşan ve kalabalığa katan
genç tasarım öğrencilerini
görmesi arasındaki birkaç sa-
niye içinde şunları düşündü-
ğünü duyar gibiydim. “Davet
ettiler ama yine o sıkıcı ticari
konuşmalar ve bize de bir şey-
ler tasarlayıversene Aziz Abi
diyen tuhaf sohbetlerden hiç
hoşlanmıyorum.” Öğrencile-
rin cıvıl cıvıl sesleri, meraklı
ve heyecanlı bakışlarıyla et-
rafını çevirmesiyle adeta can-
kurtaran filikasına tutununca
bir anda gerginliği ve bıkkın-
lığı uçup gidiverdi.
“...bize de bir
û
eyler tasar-
lay
ı
versene Aziz Abi diyen
tuhaf sohbetlerden hiç
ho
û
lanm
ı
yorum.”




