Table of Contents Table of Contents
Previous Page  181 / 388 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 181 / 388 Next Page
Page Background

haber

179

Geçenlerde Ankara’daki atölyesinde kulağında kurşun kalem, gözlüğünü

burnuna indirmiş pür dikkat yetiştirmeye çalıştığı geleceğin ustasının

çıkarmaya çalıştığı modeli izleyen Abdullah Torun bir an dayanamadı.

Profesörüne, yaptığı çalışmayı beğendirmeye çalışan asistanın heyeca-

nı ile çalışan genci kenara itti. Makineye geçti… Kuyumcu hassasiyetiyle

işi toparlayıp yanındakilere püf noktalarını anlattıktan sonra bana dön-

dü. Biraz uzaklaştıktan sonra “şımarmasın diye söylemiyorum ama bu

çocuk gibi gayretli ve meraklı adam gelince işimin zevkine varıyorum”

dedi. “Eski günlerde ben de böyle işimi beğendirmek için çırpınır, usta-

mın bir aferin demesi için neler vermezdim.” Konuyu değiştirip muzip

bir ifadeyle “beni gören çok yaşlı sanıyor ama ben daha çok gencim, ge-

celeri saymazsam 30 bile değilim. Dış görünüşümü biraz değiştirdi ama

bu meslek benim içimi hep genç ve dinç tuttu. Zaten bu meslek olmasa

ben yaşayamam.” Sonra başka bir kapıyı açıyor ve adeta başyapıtı tabloyu

gösteren bir ressamın gururu ve heyecanıyla “bak! Şuna bir bak! Nasıl?”

diye cıvıl cıvıl bir sesle yeni koleksiyonunun ilk prototipini gösteriyor…

“D

ıû

görünü

û

ümü biraz

de

ğ

i

û

tirdi ama bu meslek

benim içimi hep genç ve

dinç tuttu. Zaten bu meslek

olmasa ben ya

û

ayamam.”