Table of Contents Table of Contents
Previous Page  173 / 388 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 173 / 388 Next Page
Page Background

haber

171

Biraz da zanaatkâr nedir değil ama nasıl

düşünürden bahsedelim ya da onlardan

birinin ağzından okuyalım. “Bak baba!

Ben mesleğime aşığım. Bana: mülk sa-

tıp mağaza açılır mı; Bu devirde imalat

yapılır mı; Bıkmadın mı tozun içinde

çalışmaktan; deyip duruyorlar. Ben bu

parayı bu işten kazandım. Yine buraya

yatıracağım. Gerekirse bu işte batıraca-

ğım paramı. Ama insanın sevdiği için

ne kadar harcadığının ne önemi var?

Aşıksan çok masraf oldu denir mi? Ben

duygumu, hevesimi yansıtamadığım

mobilyayı yapmam, beni anlamayana

onu veremem de… Doğru diyorlar baba!

Biz tüccar olamayız…” Mersin’den taşın-

dıkları İstanbul’da bir devlet memuru

babanın oğlu olan Bülent Tuğrul ilko-

kul çağlarında çırak olarak girdiği mes-

leğini nasıl gördüğünü böyle anlatıyor.