Table of Contents Table of Contents
Previous Page  195 / 228 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 195 / 228 Next Page
Page Background

gezi

193

Başlarım anlatmaya. Yeni bilgiler, heyecanlar

katarak… Alırım arkama Uffizi’yi, önümde,

hafif solda Arno Nehri akar usulca… Eski

Köprü Ponte Vecchio’dur baktığımız. Dinleyin

o zaman…

İtalyancada ‘Ponte’ köprü demektir. ‘Vecchio’

da eski. Diğer köprülerden, üzerindeki küçük

yapılarla kolaylıkla ayırt edilir. Ortaçağ dönemi

kemerli taş köprülerinin en güzel örnekleri

arasındadır.

Ponte Vechhio Arno Nehri’nin iki yakasının

Floransa içinde birbirine en yakın olduğu nok-

taya Roma İmparatorluğu döneminde kurul-

muştur. Roma’dan çıkıp Cenova’ya kadar giden

antik Roma yollarından Via Cassia’nın nehri

geçtiği yer de burasıdır. Altı taş, üstü ahşap

olan ilk köprü dokuz yüz yıllarının sonlarında

kayıtlarda görünse de de birkaç on yıl sonra

Arno Nehri’nde sıkılıkla karşılaşılan sellerden

biri sonucu 1117’de yıkılmıştır.

1333’te tümüyle taştan yeniden yapılsa da

hemen sonra yeniden sel felaketine uğramış,

1345’te ayakta kalan iki ayağın üzerine köprü

yeniden yapılmıştır. Mimarının Taddeo Gaddi

ya da Neri di Fioravanti olduğu düşünül-

mektedir. Köprünün üzeri o zamanlar âdet

olduğu üzere hemen seyyar satıcı ve esnafların

tezgâhları ve küçük kulübeleri ile dolmuştur.

Özellikle kasaplar köprünün ilk esnaf lonca-

sı arasındadır. Bu arada, köprü içinde nasıl

dükkân açılırdı, hemen söyleyeyim. Satış

yapmak isteyenler o zamanlar ‘Barghello’ adı

verilen yöneticilerden izin alınması zorunlu

idi.

Ah O Nadir Kapalı

Esnaf Köprüleri

Bilir misiniz? Dünya üzerinde böyle kapalı

bölümleri olan, bu yerlerin esnafa verildiği

çarşılı köprüler çok azdır. Bunlar arasında

Bulgaristan’ın Lofça kentindeki Osma Köprü-

sü, Venedik’teki Rialto Köprüsü geliyor aklıma.

Ama bu tür köprülerden, en güzellerinden bi-

rine sizin ruhunuzu dokundurmadan geçmek

istemiyorum.

Gelin bir nefes alıp, Floransa’dan önce bir

başka yeşil cennete kısa bir solukla uzanıp

serinleyelim, belki bir daha anlatmaya fırsat ol-

maz. Bursa’ya, Irgandı Köprüsü’ne, yani örneği

çok az olan esnaf köprülerinin en alımlıların-

dan birine hızlıca götürüp getirmek istiyorum

sizleri. Bursa’nın en güzel yerlerinden biri

olan ‘Irgandı Köprüsü’nün bu dünya çapın-

daki mimari özelliğini, bırakın turistleri, bazı

‘sonradan olma’ Bursalı bile pek bilmez. Kapalı

mimari ile neredeyse altı yüz sene önce yapıl-

mış ve zanaatkârlara verilmiştir. Depremlerde

yıkılmış, Kurtuluş Savaşı’nda bombalanmış, en

sonunda belediye tarafından onarılmıştır. Köp-

rü üstü aşk ve intihar hikayeleri de yarı doğru

yarı efsane, söylenegider durur.

Köprünün Mimarisi ve Tarihçesi

Dönelim Ponte Vecchio’ya… İsterseniz biraz

tarih ve mimarlık anlatalım.

Köprünün her iki yanına dört adet savunma

kulesi yapılmışsa da günümüze dek yalnızca

güneyde kalan Torre dei Manelli (Manelli

Kulesi) ulaşabilmiştir. Yüksekliği üç buçuk ile

yaklaşık dört buçuk metre arasında değişen üç

kemerli köprünün orta ayak açıklığı otuz, yan-

larda kalan iki tanesi ise yirmi yedi metredir.

Soyluların güvenli bir biçimde kalabalığa

karışmadan şehrin içindeki Eski Saray Palazzo

Vechhio’dan nehrin diğer yakasında yaşadıkları

Pitti Sarayı’na geçebildiği kapalı üst yol Vasari

Geçidi de köprünün üstünden geçmektedir.

Öyle uzundur ki bu geçit, bir kaç yüz metre-

de bir küçük oturma alanları vardır. Soylular

arada sırada buradaki divanlarda nefeslenir,

o bölümün karşısına konulan sanat eserlerini

seyrederek dinlenirlerdi. Geçidin düz git-

mesi adına, 1565’te Medici’lerden I. Cosimo,

biraz önce sözünü ettiğim Manelli Kulesi’nin

yıkılmasını emretmişse de, Manelli Ailesi’nin

yoğun direnişi nedeni ile koridor kulenin çev-

resinden dolaştırılmıştır.

1593 yılında Medici Ailesi kötü kokular gel-

diğini öne sürerek, biraz da geçidin prestijini

korumak adına köprü üzerinde 1442’den beri

bir kooperatif oluşumu altında ticaret ya-

pan ve adeta bir tekel haline gelen kasapları

uzaklaştırmış, yerleri hemen altın tüccarları

ve kuyumcular tarafından doldurulmuştur. O

zamandan günümüze, kuyumcular satışlarını

sürdüregelmektedir. Eski dilde ‘Retrobotteghe’

adı verilen ve köprünün doğusunda yer alan

küçük yapılar on yedinci yüzyılda eklenmiştir.

İflâs

Latin dilleri başta olmak üzere birçok dile

giren ve iflâs anlamına gelen ‘Bankruptcy’ yani

Bancorotto ismini bu köprüdeki uygulama-

lardan almıştır. İtalyancada ‘Bancarotta’ ya da

‘Bancorotto’nun anlamı ‘kırılmış tezgâh’tır.

Para ticareti ve işlemler köprü üzerindeki esnaf

tarafından yürütülür, değerli belgeler, para

ve senetler çelik iskeletli ahşap sandıklarda

saklanırdı. Bir tefecinin işi bozulduğunda,

alacaklarını ödeyemeyecek duruma geldiğinde

kent yöneticileri karar alır ve görevli asker-

ler bu sandığı, yani tezgâhı boşaltıp balta ile

parçalarlardı.

İkinci Dünya Savaşında Köprü

İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgali altın-

da kalan bölge büyük yıkıma uğramışsa da, Ağus-

tos 1944’te geri çekilen Alman Orduları havaya