sağlık
böbrek, mesane, lösemi, baş boyun kanserleri
ile tıkayıcı akciğer hastalıkları görülmektedir.
Türkiye nüfusunun %30’u, yani diğer bir deyişle
ülkemizde 25 milyon kişi sigara içmektedir.
Sigaranın içinde 50’den fazla maddenin direkt
kanser yapıcı etkisi ispatlanmıştır. Sigara ve
tütün kullanan bağımlıların %30’unun ömürleri
15 yıl kadar kısalmaktadır. Günde 10 adet sigara
içenlerde; kanserden yaşam kaybı olasılığı
sigara içmeyenlere göre 7 kat, günde 1 paket ve
daha fazla sayıda sigara içenlerde ise 12-25 kat
artmaktadır. Sigara içmeyen bir toplum yaratır-
sak ,özellikle akciğer kanserlerinin neredeyse
%90’ından daha fazlasını olmak üzere, kanseri
büyükçe bir oranda yok edebiliriz” diye konuştu.
Kimyasallardan Korkmak Yerine
Onları Doğru Kullanın
Kamuoyunda kansere yol açan kimyasalların,
insanların önüne sürekli korkutucu bir he-
def olarak konulduğuna işaret eden Prof. Dr.
Özdoğan, “Gıdalardaki kimyasalların deneti-
mini, gıdaların saklama koşullarına uygun olup
olmadığını ve doğru plastiğin doğru gıda ile
buluşmasını sağlamak yerine insanları kimya-
sallardan uzak tutmanın çok yanlış olduğunu
düşünüyorum” dedi. 2010 yılından sonra orta-
lama yaş süresinin 70’i bulduğunu hatırlatan
Prof. Dr. Özdoğan, “Bunda doğru kullanılan
kimyasalların etkisi inkar edilemez. Kimyasallar
düşman değil dostumuz olabilir. Burada önemli
olan karşı karşıya kalınan dozdur. Kimyasal,
ancak doğru yönetilmediğinde ve gerekli olan
doz aşıldığında vücut için zararlı olacaktır diye
konuştu.
Sebze ve Meyveden Uzaklaşıp
Karbonhidrat Tüketimini Artırmayın
Günümüzde iyi tarım uygulamaları ile organik
tarım kıyaslandığında, birbirine sağlık açısından
üstünlük sağlayan bir veri bulunmadığını anla-
tan Prof. Dr. Özdoğan, “Bugün gerçek anlamda
organik gıda yetiştirmenin mümkün olmadığını
düşünüyorum. Çünkü organik ürünleri toprak
altında ya da üstünde yetiştirmek için minera-
le, özel bitkilere ve organizmayla mücadeleye
ihtiyacınız var. Bunlar olmadan yetiştirmek
neredeyse imkansız. İyi tarım uygulamalarının
uluslararası tanımı; sebze ve meyvede kimyasal
kalıntı, böcek ilacı ve fiziksel kalıntının olma-
masıdır. Bunun yanında; yetiştirilme sırasında
insana ve bulunduğu çevreye zarar vermeyen bir
üretim tarzıyla yetiştirilmesi de önemli. Bu ne-
denle amaç, insanların önüne çok daha pahalı
ve ulaşımı zor ürünler yerine, herkesin ulaşa-
bileceği sağlıklı ürünler getirmek olmalıdır.
Meyve ve sebzeye karşı oluşabilecek önyargı,
bu ürünler yerine karbonhidrat ve et tüketimini
artırmakta, bu da önemli sağlık sorunlarına
zemin hazırlamaktadır” açıklaması yaptı.
Yanmış Etten Uzak Durun,
Bağırsak Kanseri Riskini Azaltın
Bağırsak kanserlerinin en önemli nedenlerin-
den biri, sağlıksız beslenme alışkanlıklarıdır.
Beslenme şekli, kırmızı et tüketimi ağırlıklı
ve lifli gıda oranı düşükse, bağırsak yapısında
bozulmalar oluşur. Çünkü lifli gıdaların bağır-
saktan çıkışı kolaydır ancak et türü besinlerin
bağırsakta kalış süresi uzundur. Kabızlık oluştu-
ğunda da bu besinler bağırsak içinde çürüyerek
kimyasal özellik kazanır ve bağırsağa zarar
vermeye başlar. Bu kimyasallar aynı zaman-
da kan yolu ile tüm vücuda yayılır. Kırmızı et
yerine balık ve tavuk tercih edildiğinde, lifli gıda
tüketim oranı artırıldığında sindirim sistemi
olumsuz etkilenmeyecektir. Özellikle mangalın
sık tüketimi vücutta kanser yapıcı önemli bir
nedendir. Kömür alevi ile etin teması, anormal
miktarda kimyasal açığa çıkmasına neden olur.
Bu nedenle protein alımı daha çok baklagiller-
den sağlanmalı, tam işlenmiş tahıl ürünleri ye-
rine çavdar, yulaf ve tam buğday unu ve bunlarla
yapılmış gıdalar tüketilmelidir.
Çocuklarınıza Sağlıklı Beslenmeyi
5 Yaşından Sonra Öğretin
Çocukluk çağından itibaren hamburger, cips,
gazlandırılmış içecekler ve hazır gıdaların yoğun
bir şekilde tüketimi, gençlik dönemindeki
kanser vakalarında önemli bir artışa neden ol-
maktadır. Özellikle 5 yaşından itibaren sağlıksız
beslenen çocuklar 20-25 yaşlarına geldikle-
rinde önemli sağlık sorunları yaşamakta hatta
20’li yaşlarında mide ve bağırsak sistemlerinde
meydana gelen kanserlerle karşılaşmaktadır.
Çocukluk çağında sıklıkla görülmeye başlayan
kabızlıkta dikkatli olunmalı ve yemek alışkan-
lıkları tekrar gözden geçirilmelidir. Bu nedenle
ailelerin, çocuklara sağlıklı beslenme alışkan-
lıkları kazandırabilmeleri için evde yemek yeme
kültürünü küçük yaşlardan itibaren onlara
aşılamaları, sebze ve meyve ağırlıklı beslenme-
leri için gerekli şartları sağlamaları, beslenme
şekilleri ile onlara örnek olmaları çok önemlidir.
Haftada 4 Saat Egzersiz ile
Kanser Riskini %25 Azaltın
Kanserden korunmada kilo kontrolünün önemi
büyüktür. Kilo alımı ve obezitenin en önemli
nedenleri arasında hareketsiz yaşam olduğu
düşünülürse, haftada 2,5 saat hafif tempolu ve
haftada 1,5 saat yüksek tempolu bir egzersiz ile
ortalama 4 saatlik spor yapmak bu nedenle çok
önemlidir. Düzenli spor ve günlük egzersiz ideal
vücut ağırlığına ulaşmada ve kiloyu korumada
önemli bir etkiye sahiptir. Pilates, bisiklete
binmek ve tempolu yürüyüşler gibi vücudu yor-
mayan sporlar hem vücuda zindelik verir hem
de sağlıklı kilo kontrolünde etkilidir.
Gelecekte Kanseri
%50 Oranında Yok Edin
“Kanserle mücadelede en önemli silah bilgidir.
Kanserden korkmayan bilinçli toplum olabil-
mek ancak eğitimle mümkün olur” diyen Prof.
Dr. Özdoğan, “Yaşamlarının ilk yıllarından
itibaren sağlıklı beslenmeyi öğrenen, sigara,
alkol gibi olumsuz alışkanlıklardan uzak duran,
düzenli spor alışkanlığı kazanmış çocukları-
mız sayesinde gelecekte tüm kanserleri %50’in
üzerinde yok edebiliriz. Bu da bilinçli bir aile
yapısı ve bilinçli bir toplum sayesinde mümkün
olacaktır” ifadelerini kullandı.
247




