kitap
249
Bazen seçeneksiz olduğumuz duy-
gusuna kapılırız. Sanki her şeyin
sonuna gelmişizdir. İşte bu anlar-
da aslında seçeneksiz olmadığımı-
zı bize hatırlatacak birilerine ih-
tiyacımız olabilir. Psikoterapist A.
Kadir Özer, “Var Olmak Cesaret
İster” adlı kitabında seçeneksizlik
sarmalından kurtulma cesareti
veren deneyimlerini okurla pay-
laşıyor. “Var Olmak Cesaret İster”,
Özer’in terapi deneyimleri ışığın-
da yarattığı karakterlerin benzer
sorgulamalardan ve açmazlardan
geçtiği öykülerden oluşuyor. Bu
kendini gerçekleştirme ve özgür-
leşme öyküleri okura ihtiyacı olan
tek şeyin var olma sorumluluğunu
üstlenmek ve her düştüğünde
yeniden ayağa kalkma cesaretini
göstermek olduğunu hatırlatıyor.
“Hayatın direksiyonuna geçmek kendinle
barışmak, kendini kabul etmek demek.
Çoğunlukla mutlu olabilmek, keyif içinde
yaşamak, kendini daha çok keşfedebil-
mek, etrafındakileri daha iyi anlayabil-
mek demek. Ölümsüz olmayı bu hayatta
öğreniyoruz. Hayat aslında ölümsüzlüğün
hazırlık sınıfı...” Kurban rolüne sığına-
rak hayatımızı çıkmaza sokar; gerçek
ihtiyaçlarımızın ne olduğunu, onları nasıl
karşılamaya çalıştığımızı, içimize nasıl
bakmamız gerektiğini, kendimizi nasıl ta-
nıyabileceğimizi, nasıl düşündüğümüzü,
neye değer verdiğimizi, ne hissedip nasıl
davranacağımızı bilemeyiz. Bununla da
kalmayıp ne kadar başarılı, bilinçli veya
sağlıklı olduğumuzu sorgularız, hatta
kapasitemizi ne kadar kullandığımızı...
“Var” olmayı, “bir” olmayı, akıştaki den-
geyi ve yaşamoyununu öğrenmeye çalışır-
ken bocalarız. Çünkü hayatımızın direksi-
yonunda biz değil başkaları vardır... Eğer
hayatınızın direksiyonuna geçebilirseniz,
ateşin üzerinde bile yürüyebilirsiniz!
“ODM’ye göre insan doğasının
iki temel bileşeni vardır. Bun-
lar bilmek ve yapmaktır. Ve bu
bileşenlerin amacı insanın hayatta
kalmasını sağlamak ve onu mutlu-
luğa ulaştırmaktır... Bilmek hayat
ve kendimize ait anlamları doğru
yere oturtmaktır... Yapmak bu
anlamlara göre davranmak ve bu
süreçte gereken yetenekleri geliş-
tirmektir... Ve bilmekle yapmak
bir süre sonra yapa-bilmeye ve ye-
terince ustalaşıldığındaysa olmaya
dönüşür... Tamer Dövücü sizi bu
olma yolculuğunda Optimum
Denge Modeli’yle tanıştırıyor ve
ilk olarak Türkiye’de geliştirilen
bu felsefe, psikoterapi ve kişisel
gelişimi birleştiren yeni “yaşam
modeliyle” size rehberlik ediyor...
Keyifli yolculuklar...
“Ebruli bir ipliğe benzeyen
ailemin fertleri, göçlere,
sürgünlere ve kıyımlara göğüs
gererken geçmişlerini ve
geleceklerini kaybetmemeye
çalıştılar. Anneannem, kendi
anneannesinin gerçek adını
hiçbir zaman bilmedi. 1900’lü
yılların başlarında yaşayan
Tatar Mahmut Ağa’nın,
Emine Hanım’ın, Abdullah
Efendi’nin, Nefise Hanım’ın,
küçük Hasan’ın, ablaları
Habibe ve Lebibe’nin, ailenin
birer ferdi sayılan Raşel’in ve
Katina’nın isimlerini ise çok
şükür ben hala biliyor, hala
hatırlıyorum. Bu romanı Habi-
be, Lebibe ve Hasan kardeşler
ile hayatı göç yollarından
geçen tüm insanlara armağan
ediyorum.”
A. KADİR ÖZER
SABRİYE CEMBOLUK
KEMAL İSLAMOĞLU
TAMER DÖVÜCÜ
Var Olmak Cesaret İster
Hayatın Direksiyonuna Geç
Optimum Denge Modeli
Son Talika




