Table of Contents Table of Contents
Previous Page  337 / 372 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 337 / 372 Next Page
Page Background

gezi

335

Orijinal adı Sarajevo olan şehrin bu ismi “Saray

Ova” kelimesinden geliyor. Osmanlı İmpa-

ratorluğu, toprağına toprak katıp genişler ve

büyürken, yemyeşil ağaçlarla kaplı sıradağla-

rın arasında alçakta kalan bu merkez “Saray

Bahçesi”ne benzetilerek “Saray Ova” denmiş.

Zamanla Saray Ova, “Sarajevo”ya dönüşüp en

sonunda da “Saray Bosna” olarak Türkçeye

geçmişti.

Şehir merkezine ilerlerken “Büyük Sırbistan”

arzusuyla yanıp tutuşan Sırplarla Boşnakların

15 sene önce gerçekleşen savaşının izleri ile

karşılaşmak olasıydı. 1992 – 1995 yılları arasında

süren savaşın en yakın tanıkları ve rehberleri

kurşun delikleriyle dolu binalardı…

Daha ben ilkokula giderken Avrupa’nın ortasın-

daki bu savaşı televizyonlardan izler ve çok da

bir şey anlamazdım. Ağlayan - kaçışan insanlar,

silah sesleri ile dolu bir iki dakikalık haber-

lerden öteye geçmeyen savaş, beni yıllar sonra

ziyaret ettiğim bu şehirdeki atmosfer kadar

etkileyemezdi elbette!

Havaalanına çok yakın olan bir yaşlılar yurdu

savaşta öylesine bombalanmış ve kurşunlan-

mıştı ki günümüze bir tek binanın kolonları

kalmıştı. Devlet ödenek yokluğu çektiği için

savaşta zarar gören binalarını onaramıyordu.

Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti

zamanında yapılan yüksek binalarla dolu siteler

de savaştan paylarına düşeni almışlardı. Kurşun

izleriyle delik deşik duvarlar sıvansa da bina-

ların içinde yaşayanların maddi durumlarının

yetersizliğinden boyanarak makyaj hileleriyle

kusurları örtme yoluna gidilememişti.

Savaş zamanında şehri çevreleyen tüm dağlar

keskin nişancı Sırplarla dolarken ova üzerinde

yer alan şehirde yürümek gitgide hayal olmaya

başlamış. Stratejik olarak saldırıya açık olan

şehirde her sokağa çıkan, ölümle burun buruna

geliyor ve dağlardaki Sırp keskin nişancıların

hedefi olmamak için hızla hareket ediyor-

larmış. Boşnaklar bakmış olacak gibi değil,

her gün kayıp veriyorlar, Milyaçka Nehri’nin

kenarındaki direklerin arasına ip gerip, tüm

evlerdeki battaniyeleri, perdeleri toplayarak

iplere asmış ve şehri baştan başa bu sistemle

çevreleyip ipin yakınında yürüyerek biraz olsun

keskin nişancıların menzilinden çıkmışlar…

Uçağım alçaldıkça ters V şeklinde çatılı beyaz

badanalı evler yeşilliklerin arasından sıyrılarak

beni selamlamaya başladı.

Savaşın Rehberi Binalar