haber
363
www.ersu.netÖzge Ersu
teknikleri ile çalıştırırken, ‘Düşmanınız ne kadar sertse, siz o derece
yumuşayın’ der. ‘Çevrenizde dönüp duruyorsa, siz de onunla aynı yönde
dönün, sarın ve adeta onun bir parçası olun…’ İşte düşmanla ‘bir olundu-
ğu’ andan sonra, karşı tarafın gücü, T’ai Chi uygulayana geçer.
Yerçekimi de, bu öğretide önemli bir değişkendir. T’ai Chi, insanoğlu-
nun dik durarak, dört ayak üzerinde yürüyen hayvanlara oranla daha
az yerçekimi direnci etkisinde kaldığını ve bunun yararlarını savunur,
beyin ve ruhun bu nedenle daha dingin olduğunu ileri sürer. İşte bura-
dan hareketle dövüş süresince yapılan pozisyon hataları ve duruştaki
dengesizlikler, normalden daha fazla güç harcanmasına neden olur. T’ai
Chi duruşları bu enerjiyi harcamaz ve ileride kullanılmak üzere saklar.
Manevi anlamda ise kazanılan bu ılımlı yumuşaklık, zihin gevşemesi,
huzur ve dinginliğin, yaşlanmayı geciktirdiği, duyarlılığı artırdığı ve
kötü enerjiyi kovduğuna inanılır.
T’ai Chi Ch’uan Meditasyonu
Aslında T’ai Chi için yalnızca dövüş ya da savaş sanatı demek doğru de-
ğil. Çünkü sağlıklı yaşam için yapılan bir meditasyon olmasına rağmen,
son derece karışık ve bilimsel bir savunma sistemi olduğunu da belirt-
mem gerekiyor. Eskiden yol kesen haydutlara ve efsanelerde adı geçen
doğaüstü varlıklara karşı koyabilmek için geliştirilen sistemli bir dövüş
tekniği olmasının yanısıra, kişinin meditasyon ve kendini iyileştirme (öz
sağaltım) yeteneklerini de en üst düzeye çıkarmasını sağlıyor.
Bir spor dalı olarak düşündüğümüzde ise aslında bir çok avantajı çıkıyor
karşımıza. Amaç sadece sağlıklı bir vücudu değil, aynı zamanda daha
dingin bir zihin ve daha keskin bir dikkati de amaçlıyor. Bir bölümü ol-
dukça basit, bir bölümü de karışık hareketler serisinden oluşan T’ai Chi
Chu’an, herkesin yapabileceği bir meditasyon. Öncelikle çocuklardan
yaşlılara kadar herkes yapabiliyor. Herhangi bir özel donanım ya da alete
de gerek duyulmuyor. Küçük bir alan bile yeterli. Hava koşulları ugun
olduğunda dışarıda, özellikle park ve bahçelerde, kış aylarında ise oda
içerisinde uygulanabiliyor. Genelde sabah erken saatlerde ve akşam gün
batmadan önce en uygun zaman aralıkları olsa da, yüzü doğan güneşe
karşı çevirerek gerekleştirmek daha yaygın.
Aslında bu sakin ve dengeli hareketlerin altında, kasları esnetme ve
gevşetmenin yanı sıra son derece önemli bir nefes alıp verme tekniği de
yatıyor. Derin nefes alındığında vücutta içeri ve yukarı doğru büzülen
diyafram, bir süre tutulan bu nefes verildiğinde ise dışarı ve aşağı doğru
genleşerek mide ve bağırsaklara masaj yapıyor. Sadece uygun nefes alıp
verme bile özellikle sindirim sorunları olanlar için son derece rahatla-
tıcı. Üstelik derin nefes alındığında akciğerin en uzak köşelerine kadar
etki eden oksijen, kanı zenginleştirerek, vücudun içindeki dolaşımı da
rahatlatıyor. Kan damarları genişlediğinden, egzersizler kalbe yardımcı
olurken, trombozları da olabildiğince önlüyor.
Bu meditasyon uzun süre uygulandığında ise merkezi sinir sistemini de
etkileyerek, tüm organların daha sağlıklı çalışmasını beraberinde geti-
riyor. Elbette unutmamak gerek, bu bir tedavi yöntemi değil. Modern
tıbbın yöntemlerinin yanında, rahatlatıcı ve dinlendirici bir seçim ola-
rak görmek gerek. Bildiğiniz gibi Batı dünyası ile geleneksel tıp arasında
genelde bir çatışma demeyelim ama, tatlı bir çekişme var ve hala açığa
çıkmamış gri bölgeler bulunmakta.
Üzerinde saatlerce konuşabileceğimiz, sayfalarca yazı yazabileceğim
T’ai Chi Ch’uan deneyimini aslında yakından yaşamanın en güzel yolu
o coğrafyalara gidip, anlattığım sabah saatlerinin hoş gizemine sessizce
tanık olmak, belki de çok şanslı iseniz, işin üstadı eşliğinde bu benzer-
siz meditasyonu dostlarınız ile gerçekleştirmek…




