kitap
Roma İmparatoru ve
filozof Marcus Aurelius,
“Hepimizinki günübirlik
hayatlar; hatırlayanın,
hatırlanandan farkı yok”
diye yazmış. İşte ünlü
psikiyatr Irvin Yalom da bu
sonsuz varoluşun küçük
bir parçasını işgal eden
günübirlik hayatları, yani
bizi yazıyor. Yalom, yıllarca
üzerinde çalıştığı bu kısa
hikâyelerde hastalarının
mücadelelerini konu ettiği
kadar kendi sarsıntılarını
da anlatıyor ve iki önemli
sorunun üzerine gidiyor:
Kısa da olsa nasıl anlamlı
bir yaşam sürüp her günün
tadına varabiliriz? Ve
kaçınılmaz son olan ölüm
gerçekten ne ifade ediyor?
Farklı kuşaklardan iki
kadının; ana-kızın aile
duvarlarını aşıp paylaşı-
lan bir kimliğe bürünen
hayatları...
Süheyla Çizakça, ço-
cukluğun peltek diliyle
Lülâ... Bireylerin hayatının
toplumların hayatına sıkı
sıkıya bağlı olduğu, gerçe-
ğin sınırlarının kadınlara
sınırsız düşler kurdurduğu
bir çağda İstanbul’da baş-
layan hayatını Anadolu’ya
sürükleyen Lülâ...
Lülâ kendini, kızını ve
okulunu inşa edişinin o
büyülü öyküsünü anlata-
cak; kızı Çiğdem Kağıtçı-
başı da bu öyküyü kendi
cümleleriyle tamamlaya-
cak.
“İnsanın Durumu”, Birinci
Dünya Savaşı’ndan sonra ya-
zılan benzeri pek çok kitap-
tan farklı olarak teknolojiyi
öcüleştirmektense, onu insan
oluş tarzlarının zemini olarak
ele alıyor. İnsanın dünyayı
şekillendirirken kendisini ve
yeni dünyaları nasıl şekillen-
dirdiğini, yaratımın getirdiği
yıkımı ve dramı Faust’un
diliyle anlatıyor. Sosyal bilim-
lerin giderek uzmanlaştığı,
tarihsel çalışmaların mikrola-
şarak birkaç ay veya seneden
öteye konuşmaktan kaçındığı
günümüzde, Mumford biz-
lerle bütüncül bir perspek-
tifin kıymetli eƨârını ve her
şeye rağmen insanın dile-
diğinde adil bir yaşamı inşa
edebileceğine dair yılmak
bilmez ümidini paylaşıyor.
Sanat dersi aldınız ve size
bir çitin nasıl boyanacağını
öğrettiler; ama van Gogh ya
da Picasso’nun resimlerini hiç
göstermediler mi? Ne yazık
ki matematik de işte böyle
öğretiliyor ve bu yüzden de
çoğumuz için boyanın kuru-
masını izlemenin entelektüel
karşılığı hâline geliyor.
Frenkel, matematiğin evrenin
akışına yön verdiğini, şekille-
rinin ve eğrilerinin arkasına
saklandığını, küçük atomlar-
dan en büyük yıldızlara kadar
her şeyin dizginlerini elinde
tuttuğunu yazıyor. “Aşk
ve Matematik”, hayatımızı
zenginleştirmek, dünyayı
ve içindeki yerimizi daha iyi
anlamak, matematiğin gizli
sihirli evrenini keşfetmek için
bir davet.
360
IRVIN D.YALOM
LEWIS MUMFORD
ÇİĞDEM KAĞITÇIBAŞI
EDWARD FRENKEL
Günübirlik Hayatlar
İnsanın Durumu
Lüla ve Ben – Çifte Anı
Aşk ve Matematik




