Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  361 / 388 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 361 / 388 Next Page
Page Background

359

Nargileyi içmeyi bilmiyorsanız ya da yeni

başladıysanız geri üfleyip yakma olasılığı-

nız çok yüksek. Nargile acemisi olmanın

bir diğer kötü yanı da yanınızdakiler etrafı

pofur pofur dumana boğarken, siz üfle-

diğinizde göz doldurmayan incecik bir

dumanın çıkması… Ancak bir süre sonra

bu işi öğrendiğinizde yanınızdakilerle

duman yarıştıracağınızı da unutmayın

sakın. Koyu sohbetlerin, ağır arkadaşı

nargile, keyfin, bir nefeslik molaların,

iddialı tavla oyunlarının vazgeçilmez

geleneği olmayı her daim sürdürüyor.

Ortamı

Dumana

Boğmak

yaşam

nargile

Nargile denilince ilk akla gelen yerlerden biri Tophane’dir hiç

kuşkusuz. Tophane’deki bir işletmeci; İstanbul’un en eski nar-

gilecilerinden biri olduklarını, uzun yıllar Galata Köprüsü’nün

altında hizmet verdikten sonra buraya taşındıklarını söylüyor.

Nargileye yazın turistlerin çok rağbet ettiğini, kışın ise öğrenci-

lerin uğrak yeri olduğunu anlatan işletmeci; ‘Sabit müşterile-

rimiz, yani müdavimlerimiz var. Turistler nargileyi tanımaktan

çok mutlu, çoğu bir kere denemekle kalmıyor, burada oldukları

sürece sık sık geliyor. Arap müşterilerimiz de çok. Normalde

çoğu müşteri nargileyi 2–2 buçuk saatte bitiriyor, ancak Arap-

lar 15–20 dakika içinde tüketiyorlar.’ Hangisi makbuldür, diye

sorduğumda; ‘Nargilenin aroması normalde 15–20 dakika için-

de biter, ancak üstünde kor olduğu için sürekli duman çıkıyor’

diye yanıtlıyor beni.

Nargilenin; Türk kahvesi-elma çayı gibi içeceklerle güzel gittiği-

ni bilirdim ama ‘ Menengiç Kahvesi’ni ilk kez duyuyorum. Türk

kahvesine çok benzeyen, ancak su ile değil de süt ile pişirilen

bir kahveymiş meğer. İkram edelim diyor işletmeci, teşekkür

ediyorum ve bir nargile içiminin yanında mutlaka deneyeceği-

mi söylüyorum. Buradaki kahveler sadece gelen müşterilere

hizmet etmekle kalmıyor, talebe göre turist gruplarına, gezi

yatlarına ve beş yıldızlı otellere de geleneksel kıyafetler içinde

nargile servisi yapıyor.

‘YAŞAMAK GÜZEL ŞEY BE KARDEŞİM’

Nazım Hikmet; ‘Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim’ adlı romanında

İzmir’e amcasının yanına gelen başkarakteri Ahmet’e de nargile

içirir: ‘‘Ahmet indi yokuşu. Aşağıda, Kordon’un arka taraflarında

bir kahveye girdi. Kaşar peyniri, simit, çay, nargile ısmarladı…

Ahmet ömründe iki kere, İstanbul’da nargile içmişti. İzmir’in

nargilesi çarpar derler alışık olmayanı. Gerçekten de öyle. Başı

dönüyor. Gözlerini yumdu.’’ İzmir’in nargilesi daha sert midir,

insanı çarpar mı gerçekten bilinmez ama Osmanlı döneminde

yasaklanma boyutuna vardıracak kadar keyif veren ve insanı

etkileyen bir araç olduğu kesin.

Menengiç Kahvesi