Table of Contents Table of Contents
Previous Page  143 / 196 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 143 / 196 Next Page
Page Background

haber

141

İlk zamanlar başta

Almanya olmak üzere

Türklerin yoğun olarak ya-

şadığı Avrupa ülkelerine

ihracat yaparken bugün

adı geçen pazarları kay-

betmeden farklı kanallar-

da da başarıya ulaşmışız.

Örneğin Irak, Libya, İran,

Suudi Arabistan, Rusya,

Türkmenistan, Azerbay-

can, Katar, BAE...

kadar güçlü değil. Makine parkurumuz her geçen gün

iyiye gitse de yanlış yatırımlar sayılamayacak kadar

çok. Marka değeri bakımından ise İtalya, Almanya

gibi iki ekolün henüz yanına yaklaşamadığımızı da

kabul etmemiz gerekiyor.

Bunca olumsuz yorumun ardından mobilyacıların

neye güvendiğini söylediğimizde muhataplarımızın

yüzünde ilk anda bir hayal kırıklığı ifadesi ile karşı-

laşıyoruz. Çünkü mobilyacıların en güvendiği nok-

ta “potansiyelimizin şu an çok altında olduğumuzu

biliyoruz” ve “dünyada daha ayak basıp insanlarına

kendimizi ve mobilyamızı anlatmadığımız sınırsız bir

coğrafya var” sözlerinde gizli.

Bugüne kadar yapılanlara sadece ihracat gözlüğüyle

baktığımızda bile çok önemli bir noktayı hemen ya-

kalıyoruz. İlk zamanlar başta Almanya olmak üzere

Türklerin yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerine ih-

racat yaparken bugün adı geçen pazarları kaybetme-

den farklı kanallarda da başarıya ulaşmışız. Örneğin

Irak, Libya, İran, Suudi Arabistan, Rusya, Türkme-

nistan, Azerbaycan, Katar, BAE gibi bazılarının siyasi

ekonomik sorunlar, bazılarının savaş ve işgal yaşadığı

ülkelerde dünyanın en başarılı ülkelerinden biri ol-

duk. Bunu sadece coğrafya ile din ya da kültür ile de

açıklayamayız. Öyle olsaydı diğer tüm sektörlerimiz

bu ülkelerde benzer başarıyı gösterirdi. Burada devre-

ye mobilyacımızın dinamizmi, azmi, ısrarı ve elbette

risk iştahı giriyor.

Bu iştah sayesindedir ki artık Afrika’nın daha önce

hiç ticaret yapmadığımız ülkelerine elde çanta koşu-

lup pazarlama çalışmaları yapılıyor ve çok geçmeden

ilk ihracat başlıyor ya da daha iyisi bizim markaları-

mızın mağazaları açılıyor. Ya da dünyanın en büyük

üretici ve ihracatçısı olan Çin’de fuarlara katılmakta

bir an bile tereddüt gösterilmiyor. Örneğin MOBSAD

üyeleri İstanbul İhracatçı Birlikleri ile yürüttükleri

üç URGE Projesi kapsamında Shanghai, Guangzou

gibi önemli merkezleri komşu kapısı haline getirip