haber
263
keyif ve heyecan veriyor. Zarfların üzerinde yer
alan şahıs ve şirket kaşeleri, dönemin sosyal
hayatını anlatan mektuplar, faturalardaki
sanatsal tasarım… Büyüleyici…
“BU KARTPOSTALLARI TÜRK
İ
YE’YE
GET
İ
RMEM
İ
Z SÜREC
İ
N
İ
ANADOLU
ONLARI GER
İ
ÇA
÷
IRIYOR OLARAK
DA GÖREB
İ
L
İ
R
İ
Z”
Bu kartpostallar
ı
n say
ı
s
ı
20 binlere nas
ı
l
ula
û
t
ı
?
Koleksiyonumun yüzde 50’si yurt dışından
geldi. Bunlar, Osmanlı tebaalarının bastığı ve
Anadolu’dan pullayarak yurt dışına yolladıkları
kartpostallar. Doğal olarak yurt dışında eski
belge ve eserlere daha korumacı yaklaşıldığı
için kartpostallar da çok iyi korunmuş. Bence
bir anlamda bizlerin bu kartpostalları yurt
dışından satın alarak Türkiye’ye getirmemiz
sürecini Anadolu onları geri çağırıyor olarak da
görebiliriz. Bence bu kartpostallar biz koleksi-
yonerler sayesinde tekrar üretildikleri yere yani
Anadolu’ya dönüyorlar. Benim düşünceme
göre biz koleksiyonerler zaten zaman içinde
kartpostalların yalnızca “geçici bekçi”leriyiz.
Topladıklarımızdan, herkesin yararlanabilmesi
için kartpostallar ağırlıklı olarak Orlando Car-
lo Calumeno Koleksiyonundan derlenen altı
adet prestij kitabı çıkardık, devamı da gelecek.
İnternet avantajımızı çok iyi kullanıyoruz.
Singapur, Güney Afrika, Arjantin, Venezüella,
Uruguay gibi çok ilginç yerlerden de Osmanlı
kartpostalları aldık. Satın alma kolaylaşırken,
ödenen bedellerde artış yaşanıyor. 15-20 yıl
önce, 10-15 dolara aldığımız bir Anadolu kart-
postalının nadir olanları artık bin euro’ya veya
bin dolar’a alıcı bulabiliyor.
Sahip oldu
ğ
unuz koleksiyonun dünyan
ı
n en
büyü
ğ
ü de
ğ
il mi?
Dünyada bilinen en geniş Osmanlı kartpos-
tal koleksiyonu bana ait. 20 binin üzerinde
bir sayı mevcut. Genel olarak tarih içinde
basılan tüm kartpostallar dahilinde İstanbul
kartpostalları çok fazla yer tutar, Anadolu
kartpostalları ise çok nadirdir. Orlando Carlo
Calumeno Koleksiyonunu farklı ve tek kılan ise
koleksiyonum kapsamında İstanbul’un ender
bulunan 2 bin İstanbul kartpostalı ile sınırlı
olması ve kalanın tamamının yani 18 bin 500
üzerinde parçanın Anadolu kartpostallarında
oluşmasıdır. Dünya genelinde 20 bin üzeri
editörü belli kartpostaldan oluşan Osmanlı
Kartpostal Koleksiyonu olmadığı gibi 18 bin
500’ü Anadolu kartpostalından oluşan koleksi-
yon duyulmamış, görülmemiştir. Günümüzde
kartpostalların fiyatlarının geldiği seviyeler
dikkate alındığında artık bu boyutta bir ko-
leksiyonu bir araya getirmek maddi açıdan da
imkansız hal almıştır. Koleksiyonda yer alan
bazı parçalar ise Dünya genelinde “tek” olarak
nitelendirilen çok nadir kartpostallardır;
örneğin Antep’te Amerikan Kolejinin beyzbol
takımı, evet Anadolu’da 1905’te beyzbol ligi
mevcut Amerikan misyoner kolejleri arasında.
Sahibi oldu
ğ
unuz Bir Zamanlar Yay
ı
nc
ı
l
ı
k ile
bu kartpostallar
ı
ayn
ı
zamanda dönemlerine
göre kitapla
û
t
ı
r
ı
yorsunuz. Biraz da Bir zaman-
lar Yay
ı
nc
ı
l
ı
k’
ı
n çal
ıû
malar
ı
ndan bahsedebilir
misiniz?
Yayınevimiz ve sahibi olduğumuz Bir Zaman-
lar Yayıncılık firmamız ile altı kitap çıkardık.
Kartpostalları, yerleri, konuları ben araştırı-
yorum. Editörümüz Osman Köker de derle-
yip kitap haline getiriyor. Kitaplarımızın her
biri farklı bir seride yer alıyor. ‘Yüz yıl önce...’
serimize önce Ermenilerle başladık, Rumlarla
devam ediyoruz. Bunu diğer azınlıklar izleye-
cek. Diğer serimiz ‘Bir zamanlar...’a ise İzmir’le
başladık, Diyarbakır, Antakya ve İskenderun
ile devam ettik. Sırada yeni şehirlerimiz var.
Özel konuları da ele alıyoruz. 2. Meşrutiyet’in
yüzüncü yıl dönümünde bir kitap çıkardık;
Yadigar-ı Hürriyet. Kitap projelerimizin hep-
sinde en önemli özelliğimiz ise yalnızca Orlan-
do Carlo Calumeno Koleksiyon ve Arşivinde
bulunan kartpostallar ve objeler ile kitabı
derliyoruz. Dünya’da bilinen en önemli ve en
geniş Osmanlı Kartpostal koleksiyonu elinizde
olunca gerçekten işiniz kolaylaşıyor, her konu
kitap haline dönebiliyor. Kitap projelerimi-
zin her birinde Türkiye
genelinde bir sergi kitaba
eşlik ediyor, dönem dönem
yurt dışında da sergiler
açıyoruz; Köln, Frankfurt,
Erivan, Cenevre, Montreal,
Valans, Paris ve Londra
sık sık sergilerimizin yer
aldığı şehirler. İlaveten
müzelerin sergi çalışmala-
rına da yardımcı oluyoruz,
yakın dönemde Sakıp
Sabancı Müzesinde yer
alan Oryantalizm’in 1001
yüzü sergisi ve kitabında
da hem prodüksiyonunda
yer aldık hem de koleksiyonumuzdan görseller
ve objeler ile yardımcı olduk. Dünya genelinde
Osmanlı konulu farklı17 adet kitaba toplamda
147 görsel yardımında bulunurken aynı zaman-
da yurt dışında çekilen 2 adet sinema filmine
ve 4 adet belgesele de toplam 211 adet görsel ile
katkı da bulunduk. Hali hazırda Orlando Carlo
Calumeno Koleksiyon ve Arşiv olarak Hollywo-
od eksenli bir ABD film prodüksiyon firmasına
Osmanlı dönemi kostüm, giysi ve elbiseleri
ile Osmanlı’da sosyal ve ticaret yaşamları
hakkında danışmanlık hizmeti vermekteyiz.
Doğru tahmin ettiniz; geniş bütçeli Hollywood
yapımı Osmanlı İmparatorluğu filmi geliyor,
yakında.
ú
imdiye kadar koleksiyonun iki boyutlu halin-
den bahsettik. Peki, Osmanl
ı
dönemi çe
û
itli
objeleri ne zaman koleksiyonunuza eklemeye
ba
û
lad
ı
n
ı
z ve bu koleksiyon nas
ı
l böyle devasa
bir hale geldi?
Koleksiyonun iki boyutlu hali epey bir iler-
ledikten sonra üç boyutlulara yani objelere
geçtik. Kısacası artık iki boyutta biriktirebile-
ceğim bir şey kalmamıştı. İki boyutla ilgili, elle
yazılabilecek, basılabilecek her şey elimizde
mevcut. Notalardan otellerdeki kapı anahta-
rının kartlarına kadar bavul etiketlerine kadar
çok ilginç aklınıza gelebilecek her şey var
elimizde. 3 boyuta geçmemizde ise şişeler çok
etkili oldu. Osmanlı’ya ait gazoz, şarap, bira,
rakı şişeleri inanılmaz estetikti. Porselen ka-
paklar, kalın camlar muhteşem bir görsel şölen
sunuyordu. Doğal olarak Osmanlı afişlerinden
Osmanlı içki kültürüne doğru bir kayma oldu.
Osmanlı’ya ait tüm şişleri toplamaya başladık.
Buradan da Osmanlı porselene doğru bir kayış
oldu. Bu sefer de Osmanlı’nın günlük yaşamda
Yayınevimiz ve sahibi olduğumuz Bir
Zamanlar Yayıncılık firmamız ile altı kitap
çıkardık. Kartpostalları, yerleri, konuları ben
araştırıyorum. Editörümüz Osman Köker de
derleyip kitap haline getiriyor.




