gezi
212
U
zakdoğu’yagiderken hepaynı telaş hissediliyor; “Lisanı bilmiyorum,
alfabesi bileokunmuyor, nasıl yaparız, neyer ne içeriz?” Endişenize son
verinvearkanızayaslanın! İşte size bir haftalık olmazsaolmazların liste-
sini kapsayan; kültür, tarih, yeme-içmeve alışveriş içeren harika bir program.
Ama programa geçmeden önce Tayland adına birkaç noktayı sizinle
paylaşmak istiyorum. Taylılar bilinenin aksine oldukça çekingen ve
muhafazakar insanlar. Birbirlerine ve yabancılara oldukça nazik ve sessiz
olmalarının yanı sıra çok yardımseverler. Aralarında her yerde olduğu
kadar lisan bilmedikleri için yardımcı olamayan asabi kişiler de yok de-
ğil. Ama şehirlerini, kültürlerini tanıtmak için can atıyorlar ve gelenlerin
halk arasına karışmasını da doğal karşılıyorlar. Kendinizi evinizde gibi
hissedebilirsiniz hele ki İstanbul’dan seyahat ediyorsanız size trafiği hiç
aratmayacaktır.
Sabah önce Grand Palace’a doğru
yola çıkın. Oradan bir çeşit mo-
tosikletli iki kişilik taksi olan“tuk
tuk”larla Wat Pho (The Reclining
Buddha)’a geçin. 100 Baht’tan fazla
vermeyin sakın ve sizi başka yerlere
götürmelerine müsaade etmeyin.
Wat Pho’nun içinde arka tarafında
masaj servisi var. Bir mola verin ve
ayak masajı yaptırın.
Eğer açıkmış olursanız nehir kıyısın-
da Jin Chieng Seng adında çok güzel
bir yer var. 57 Maha Rat Road’da Inn
A Day otelinin girişinde ufak bir Thai
restoranı, servis yavaş ama yemekler
çok lezzetli.
Sonra nehir kıyısında “Tha Tien”
iskelesine yürüyün ve 3 baht vererek
karşıya Wat Arun’a binen teknelere
binin. Wat Arun’dan sonra iskelenin
yan tarafında long tail boat kiralaya-
bilir ve kanal turu yapabilirsiniz. En
fazla bir saat alın ve 1000-2000 baht
arasında anlaşın.
Kiralarken turdan sonra sizi Manda-
rin Oriental Hotel’ine bırakmalarını
söyleyin. Mandarin Oriental bu
yoğun ve yorucu günü noktalamak
için iyi bir adres. Nehir kenarında
Varenda’da oturup bir şeyler içersiniz.
Sonrasında da otelin girişine gidip
taksi isteyin ve sizi otelinize götürsün.




