stil - röportaj
112
Peki, gardırobunuzun vazgeçilmez parçala-
rı nelerdir? Yeni sezondan gardırobunuza
neler eklediniz?
S.B.:
Yeni sezonda gardırobuma saks mavisi bir
çift espadril ile Guiseppe Zanotti ayakkabılar
ekledim. Ayrıca Louis Vuitton’dan turkuaz ren-
ginde çok hoş bir çanta aldım. Bunun yanı sıra
Gucci’den bir clutch satın aldım. Günlük hayatta
büyük çantalar kullanmayı sevsem de özellikle
yazın bir davete giderken clutch kullanmayı
tercih ediyorum.
“YAZLIK FÖTR ŞAPKALARI
ÇOK SEVİYORUM”
Kıyafetlerin tamamlayıcısı aksesuarlara
kombinlerinizde nasıl yer verirsiniz?
S.B.:
Çok fazla takı ve aksesuarım olmasına
rağmen günlük hayatta kombinlerimde pek kul-
lanmam. Ancak boynumdan hiç çıkarmadığım
bir nazarlığım vardır. Ayrıca saat ya da bileklik
takarım. Küpe takmayı çok fazla sevmem. Saç
bantlarını ve şapkaları günlük hayatımda çok
kullanırım. Yazlık fötr şapkaları hem kullanım
kolaylığı açısından hem de şık duruşlarından
dolayı çok seviyorum.
Yoğun bir iş ve spor hayatınız var. Günleri-
nizi nasıl planlarsınız?
S.B.:
Ben her zaman hayatımı planlı ve prog-
ramlı yaşarım. Sporcu kimliğimden kaynaklı
çok disiplinliyimdir. Spor hayatımdaki bu
disiplinin hayatıma da yansıdığını söyleyebi-
lirim. Ailem de çok titiz ve düzenlidir. Tabii
benim karakterimin bu yönde şekillenmesinde
onların da çok büyük katkıları var. Annem 32
yıl bankacılık yaptı. Hem başarılı bir iş hayatına
sahip oldu hem de bizi davranışlarımızdan kıya-
fetlerimize kadar her şeyde özenli olacak şekilde
yetiştirdi. Annem her zaman vaktini bizim için
harcadı. Halen daha bir program yapacaksa ön-
celikle “Kızım bana ihtiyacın var mı?” diye sorar.
Herhangi bir etkinlik veya program yapılacaksa
bizim programımıza göre ayarlar. Hafta sonları
İstanbul’da olduğumda bütün programlarını
iptal eder ve vaktini benimle geçirir. Çok ener-
jiktir ve her şeye yetişir. Kendisine çok az vakit
ayırırdı. Sadece ben üç yaşlarındayken beş yıl
boyunca Türk sanat müziği korosunda yer aldı.
Cumartesi günleri beni de götürürdü. Annem
sayesinde Türk sanat müziğinin unutulmaz
parçalarını Adnan Mungan gibi değerli sanat-
çılardan dinleyerek büyüdüm. Ailemin maddi
ve manevi anlamda yanımda olmalarını bilmek
bana huzur veriyor. Kendi ayakları üzerinde du-
rabilen biri olmama rağmen onların ilgi ve sevgi
ihtiyacımı her zaman karşılaması beni rahatla-
tıyor. Annem ve babam beni sorumluluk sahibi
bir birey olarak yetiştirdi. Bu nedenle küçük
yaşlardan itibaren kendi işimi kendim görebi-
liyorum. Tabii onlar da beni uzaktan izliyorlar.
Bana sorumluluk bilincini verdikleri için her
zaman güvendiler. Ailede karşılıklı güven, sevgi
Evimize ilk taşındığımız dönemde İzmir’de yaşayan ve Profesör olmuş
bir çift evimizde uzun süre perde pervazları üzerinde çalışmışlardı.
Öyle bir sanat icra ettiler ki bence annemin odasının en vurucu yeri-
dir. Onun dışında annem porselenleri çok sever. Hatta size bir anısını
anlatmak isterim. Kendisi Miami’deki evimize porselen almak Vileroy
Boch mağazasına gidiyor ve bu mağazada o gün tesadüfen Vileroy
Boch’un sahibi bulunuyor. Kadın annemin porselenlere gösterdiği ilgi
karşısında kendisine ailesi için hazırladığı minik tabaklardan hediye
ediyor ve tabakların altında da imzası bulunuyor. Annem için çok özel
bir andır ve o mini tabaklarına da gözü gibi bakar.




