Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  206 / 260 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 206 / 260 Next Page
Page Background

dosya

204

Bu yıl on birinci kez yapılan İstanbul Mobilya Fuarı

(27 Ocak

-

1 Şubat) sektörümüzde önemli değişiklik

ve gelişmeleri doğuran sonuçları ile çok konuşuldu.

Özellikle fuarın gelecek yıldan itibaren iki ayrı alanda farklı

isim ve tarihlerle yapılacak olması konunun en önemli

boyutlarından biriydi. Yazımızın içeriğini bu gündemin

dışında tutmaya çalışarak fuarı ve yansımalarını özetleyecek

olursak karşımıza bir kaç temel verinin analizi çıkacaktır.

İSTANBUL MOBİLYA FUARI PENCERESİNDEN

Mobilya Sektörümüz ve Dünya

Barış Görgüç

İlk olarak geride kalan on yıla nazaran fuar

alanı(kullanılan net metrekare), katılımcı sayısı,

ziyaretçi sayısı gibi net rakamlarla ifade edilebi-

lecek objektif kriterlerle durumumuza bakalım.

Brüt alan olan 150.000 m2’nin yaklaşık 72.000

metrekaresi net satış alanına döndürülerek

bölgemizdeki en büyük fuar olma özelliği

perçinlenmiştir. Katılımcı sayısı 473’e ulaşmış

ve çadır alanları dahil mevcut yerlere gelen

talepler göz önüne alındığında bu rakamın

sadece karşılanabilen talep olduğu göz ardı

edilmemelidir. Daha büyük bir fuar alanı olsay-

dı rahatlıkla 100.000 m2 net satış alanı ve 700

katılımcı rakamlarının üzerine çıkılabilirdi. Öte

yandan ziyaretçi sayısının 22.366’sı yabancı

olmak üzere 107.898 rakamını işaret etmesi

bu alanda da nicelik artışını teyit etmektedir.

Seksen dokuz farklı ülkeden gelen profesyonel

ziyaretçilerin fuarın gücü ve bilinirliğini yansıttı-

ğını düşünüyoruz.

İkinci olarak ise fuarı kısmen öznel, kısmen nes-

nel değerlerin ışığında analiz edelim. Öncelikle

yaptığımız MOBSAD üye anketleri ve sektörel

sondajlara dayanarak bu seneki fuarın bir önce-

kinden kısmen daha iyi geçtiğini söyleyebiliriz.

İç piyasanın kendi dinamikleri ile yürüdüğünü

göz önüne alınca ihracatın denge değiştirici

etkisi ön plana çıktı. Bunda uzun yıllar sonar tek-

rar ağırlıklarını hissettiren İranlı alıcıların rolü göz

ardı edilemez. Fakat aynı döneme etkileri yan-

sıyan iki önemli küresel ekonomik faktör fuarın

olabileceğinin çok gerisinde tuttu. Arap ülkeleri

başta olmak üzere petrol ihraç eden ülkelerden

gelen alıcı sayısı ve niteliği petrol fiyatlarındaki

muazzam düşüşten olumsuz yönde etkilenirken,

Rusya’daki ekonomik kriz ve devalüasyon ise

bir başka güçlü alıcı grubunu çekimser dav-

ranmaya itti. Esasında aylar önce başlayan bu

iki paralel sürecin fuara olumsuz yansıyacağını

öngörmek hiçte zor değildi. Fakat bazı firmala-

rın tüm bunlara rağmen odağında bu ülkelerin

olacağı bir ihracat patlaması yapmayı bekleme-

leri nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarına da

şahit olduk.