Biliyorsunuz Arnavutköy deyince akla ilk gelen şey
balıktır. Ben de gezintime oradan başlamak istedim.
Zira karnımı doyurmadan adım atabilecek yapıya
sahip değilim. Ortaköy’ü geçince Bebek’e varmadan
şık balık restoranları dikkatinizi çekiyor ve “Evet”
diyorsunuz “Arnavutköy’deyim”. O şık restoranlar
arasından hemen bir seçim yaptım. Hayli zor bir ka-
rar olsa da Arnavutköy Balıkçısı’na girdim. Kapıdan
girer girmez farklı bir atmosfer ile karşılaşıyorsunuz.
Teras bölümünde denize karşı bir masaya geçiyo-
rum. Derin bir nefes ile oksijeni içime çekiyorum.
Her yerde bulamayacağım bir hava var burada. Kar-
şıma baktığımda Boğaziçi Köprüsü tüm güzelliği ile
görünüyor. Hemen sol tarafımda Arnavutköy İskelesi
bulunuyor. Güneşin yansıttığı renkler, adeta insana
yeniden hayat veriyor. Böylesine güzel bir manza-
rada büyük bir iştah ve zevkle yemeğimi yiyorum.
Bıraksalar akşama kadar sıkılmadan oturabilirim
fakat artık gezintime başlamam gerekiyor.
TEVFİKİYE CAMİİ, II. MAHMUT
DÖNEMİ MİMARİSİNİ YANSITIYOR!
Balıkçıdan çıkar çıkmaz sağa doğru giden “Kazıklı
Yol” denilen yoldan ilerlemeye başlıyorum. Çok
gezi
arnavutköy
237
Ortaköy’ü geçince Bebek’e varmadan şık
balık restoranları dikkatinizi çekiyor ve
“Evet” diyorsunuz “Arnavutköy’deyim”.




