Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  238 / 290 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 238 / 290 Next Page
Page Background

Derya Kayserili Halil Paşa, Tersane Bahçesi’nde,

padişahlara layık bir saray yapılmasını emretmiş

ve 1613 yılında sarayın ilk binaları tamamlanmıştır.

Bunlara ek olarak, Osmanlı Padişahı I. Ahmet’in

1614 yılında yaptırdığı ilk Kasır’da Sultan İbrahim

doğmuştur.

İbrahim büyüdükçe yeni binalar yapılmış ve Osmanlı

İmparatorluğu’nun Topkapı, Üsküdar Saraylarından

sonra üçüncü büyük sarayı haline gelmiştir. Ancak,

IV. Mehmet zamanında çıkan bir yangından sonra

sarayın büyük bir bölümü yanmıştır.

Günümüze kadar ulaşabilen yapı, Tersane Kasrı’dır.

18. yüzyılın başlarında, Saray bütünü içinde yer alan

ve Sultan III. Ahmet döneminde yaptırıldığı sanılan

Aynalıkavak Kasrı, yüzyılın sonlarında Sultan III. Se-

lim döneminde büyük bir onarım görerek yeniden

düzenlenmiş ve bugünkü görünümünü kazanmıştır.

Ağırlıklı olarak 19. yüzyıl saray, köşk ve kasırlarından

oluşan Milli Sarayların yapıları arasında, daha erken

dönemlerden günümüze gelmiş tek yapıdır. Ayna-

lıkavak Kasrı geleneksel mimarîsi ve dekorasyon

özellikleriyle son derece ayrıcalıklıdır.

Osmanlı Devleti açısından önemli bir yere sahip olan

Lale Devri boyunca padişahlık yapan Sultan Üçüncü

Ahmet, hattat ve şairdi. “Necib” mahlasıyla şiirler

yazdı. Ayrıca Musiki ile de yakından ilgileniyordu.

Bestelerini ve şiirlerini Tersane Kasrı’ndaki ‘Beste

Odası’nda bestelemiş ve yazmıştır. Şehzadelerinin

sünnet düğünlerini de burada yaptırmıştır. Söylen-

ceye göre; Sultan III. Ahmet’in şehzadelerinin sün-

net düğünü 10 Ekim 1720’de başlamış ve 23 gün

süren muhteşem bir şenlik halinde devam etmiştir.

Sünnet düğününden sonra da haremiyle buraya yer-

leşmiştir.

“KAVAK BOYU AYNALARA

UYGUN BİR KASIR YAPILSIN!”

Bu günkü görünümünü kazanan Tersane Kasrı’nın

ilginç bir hikâyesi vardır. 1718 yılında yapılan Pa-

sarofça Antlaşmasıyla Mora Yarımadasını Türklere

bırakan Venedikliler, antlaşma sonrası Osmanlı Pa-

dişahı III. Ahmet’e çok değerli ve çok büyük Venedik

aynaları hediye ederler. O dönemde, imparatorlukta

düz cam üretilemediği için, kristal Venedik aynala-

rı çok beğenilmiş ve makbule geçmiş. Söylenceye

göre, III. Ahmet, kavak boylarına ulaştığı söylenen

bu aynalara yakışacak bir ‘Kasır’ yapılmasını emret-

miş. Böylelikle, Tersane Kasrı’nın adı Aynalıkavak

Kasrı olarak anılmaya başlamış. Müzik ve edebi-

yatla yakından ilgili olan Sultan III. Selim de Tersa-

ne Kasrı’nı sevmiş ve 1791’de, Balyan ailesinden

Kirkor Balyan’a Tersane Kasrı’nı tamir ettirmiştir.

230

kültür&sanat

aynalı kavak kasrı