Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  233 / 268 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 233 / 268 Next Page
Page Background

maması nedeniyle, bu eserlerin nereden, ne zaman

çıktığı ve buraya hangi tarihlerde getirildiği kesin ola-

rak bilinmemektedir. Eserlerin Aya İrini Kilisesi’nde,

Esliha-i Atika ve Mecma-ı Asar-ı Atika adlarıyla iki

bölümde toplandığı, Mecma-ı Esliha-i Atika’dan As-

keri Müzenin, Mecma-ı Asar-ı Atika’dan ise Müze-i

Hümayun’un doğduğu bilinir.

Aya İrini’deki mevcut eserlerle Müze-i Hümayun

kurulur ve Galatasaray Lisesi öğretmenlerinden Ed-

ward Goold adlı bir İngiliz, 08 Temmuz 1869’da bu

Müze’ye Müdür olarak atanır. Böylece resmi yazış-

malarda Müze-i Hümayun veya Müzehane-i Osmanî

şeklinde anılan, ilk Türk Müzesini oluşturan kurum

resmen doğmuştur.

Aya İrini Kilisesi’nin fiziksel şartlarının kötü olması ve

artan eser sayısı nedeniyle yeni bir mekâna ihtiyaç

duyulur ve yapılan araştırmalar sonucunda Müzenin;

bugünkü Arkeoloji Müzeleri avlusu içinde yer alan ve

Fatih Dönemi yapılarından olan Çinili Köşk’e taşınma-

sına karar verilir. Bina onarılıp, ufak tefek değişiklikler

yapılarak, ön cephesine çift merdiven eklendikten

sonra, 16 Ağustos 1880 tarihinde törenle açılır.

Bu süreç içinde, İstanbul’da bir Müzenin kurulması

için gayretler gösterilirken, Batılı birçok arkeolog ve

meraklı, Osmanlı Topraklarında eski eser toplayıp

kazı yapmaktadır.

Ülke topraklarının eski eser açısından zenginliği,

eserlerin taşıdığı büyük değer ve Müzeciliğin önemi,

artık birçok Türk aydını tarafından anlaşılmıştır. Nite-

kim gazetelerde Müze ve eski eserlerle ilgili yazılar

yazılır, eski eser kaçakçılığından duyulan üzüntüler

vurgulanır.

Bu durum karşısında, Müzecilikten anlayacak, arke-

olojik kazı yapacak uzmanların yetiştirilmesi konusu

gündeme gelir ve bu konu üzerinde düşünülür, ar-

keoloji alanında eğitim yapacak bir okulun açılması

kararlaştırılır. Okulun kurulmasına ait karar ve yönet-

melik 1875 yılı Şubat ayında Padişah’ın onayından

geçirilir, ancak çeşitli nedenlerden kurulamaz.

Bu ortam içinde dönemin müze müdürü Dethier’in

ölümünden kısa bir süre sonra, Müze Müdürlüğün-

de bir Türk’ün denenmesi fikri öne çıkar ve Osman

Hamdi Bey’in Padişaha önerilmesi üzerine, 11 Eylül

1881 tarihinde, Osman Hamdi Bey Müze Müdürü

olarak atanır.

OSMAN HAMDİ BEY’İN ÇALIŞMALARI:

Osman Hamdi Bey’in Müze Müdürü olarak atanma-

sı, müzeciliğimizde yeni bir dönemin başlangıcıdır.

1860 yılında hukuk tahsili yapmak üzere Paris’e

gönderilir. Bir süre hukuk fakültesine devam ettik-

ten sonra, Paris’te Güzel Sanatlar okulunda resim

derslerine devam eder, 1869 yılında İstanbul’a dö-

ner. Osman Hamdi Bey’in Müdür olarak atanması

ile birlikte, Müzedeki eser sayılarında hızlı bir artış

tarih

istanbul arkeoloji müzesi

231