Table of Contents Table of Contents
Previous Page  185 / 196 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 185 / 196 Next Page
Page Background

kitap

183

“Atatürk döneminde saygın ve örnek bir kadı-

nın yaşamöyküsü... Gerçekleri öğrenmek için

bu kitabı okuyun!”

Ankara’daki öğretmenlik yıllarında bir erkek

öğrencisinin, “Kadınların seçme ve seçilme

hakkı yoktur!” sözü üzerine kadın hakları

için kamçılanıp bu işe sarılan ve sonunda da

bu mücadelenin zorlu ilk etabını kazanan;

Türkiye’de arkeoloji çalışmalarının başlamasını

öneren ilk kişi…

Bir yandan okurken bir yandan da çeşitli araş-

tırmalarının sonuçları doğrultusunda ülkesini

yurtdışındaki bilim çevrelerinde tanıtmaya

çabalayan ve asla geri adım atmayan, ülkesine

layık uygar bir kadın, bir yurtsever…

Herkesin okuması gereken bu kitap, aynı za-

manda genç araştırmacılara kaynaklık edecek

kapsamlı bir çalışma.

“Paulo Coelho’nun ustalığı, herkese seslenebil-

mesinden kaynaklanıyor. Sevecen, ama etkili bir

öğretmen. Kitapları tüm dünyada 100 milyon

satmış olan Coelho’nun şaşırtıcı çekiciliğinin

nedeni de bu olsa gerek.”

Veronika, her istediğine sahip görünen, renkli

bir yaşam süren, yakışıklı erkeklerle gezip tozan

genç bir kadın olmasına karşın, mutlu değildir.

Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmek-

tedir. Başarısız bir intihar girişiminin ardından,

kendine geldiği zaman bir akıl hastanesinde-

dir. Üstelik çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir.

Zaten ölmek isteyen Veronika bu süreçte, başka

dünyaların insanlarını tanırken kendisini de

keşfetmeye başlar…

Paulo Coelho’nun ülkemize yakın bir coğrafyada,

Bosna ve Slovenya’da geçen Veronika Ölmek

İstiyor adlı romanı, var oluşumuzun her dakika-

sına yaşam ile ölüm arasında bir seçim olarak

yaklaşıyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına

çıkan, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları

göğüslemek zorunda kalan insanları anlatıyor.

Prof. Dr. Afet İnan

Arı İnan

Paulo Coelho

Veronika Ölmek İstiyor

Bir çoban söyler âşıkların yerini, “Göl kıyısına

bakın” der. Giderler Konarı Gölü’ne. Kızın

yazmasını bulurlar kıyıda. İki taraf da ağlamaya

başlar. İşte tam o an bir çift ördek havalanır

gölden. Biri yeşil, biri beyaz…

1924 yılında Safranbolu’dan Skydra’ya (Yuna-

nistan) gönderilen 485 hanedeki 3.212 Kıran-

köylü ile Balkanlardan Anadolu’ya gönderilen

yüzbinlerin dramı. Yanlarında bir avuç toprak,

bir tutam safran götüren bu insanların izini ya-

şatan Safranbolu… Ve geçmişin yükünü omuz-

larında taşıyan çocukların, torunların hikâyesi…

Aç Kapıyı Ben Geldim, yurdunu kaybedenlere,

toprağından edilenlere, mübadillere, yarım

kalan sevdalara adanmıştır.

Metin Köse

Aç Kapıyı Ben Geldim