kitap
Afro-Amerikan edebiyatına yaptığı katkı-
lar nedeniyle defalarca ödüllendirilmiş
Toni Morrison, son kitabı Tanrı Çocuğu
Korusun’da eritme potası ve çok kül-
türlülük gibi asimilasyon politikalarıyla
Amerikanlaştırılmış yeni siyahi kuşağın
psikolojisini irdeliyor. İnsanın hikâyesine
çocukluğun ne şekilde yön verdiğini ve
travmaların bazen onulmaz yaralara
dönüşürken, bazen de kişi için nasıl
sıçrama tahtası olabildiğini mercek altı-
na alıyor. Başarılı, özgüvenli ve yalnızca
beyaz giyinerek teninin rengini özellikle
öne çıkaran siyahi genç bir kadının
yaşadığı ayrılık, geçmişindeki sevgiden
yoksunluk ve kalp kırıklığıyla yüzleşmesine neden olurken, bir varoluş buh-
ranına kapılarak aşkın peşinde gerçek benliğinin izini sürmesine yol açıyor.
‘Sevilen’, ‘En Mavi Göz’ ve ‘Merhamet’ gibi etkileyici romanların yazarı
Toni Morrison’dan, çocukluktan yetişkinliğe giden yolda sevgi, aile, başarı,
arkadaşlık ve güven gibi hatırı sayılır konuları ele alan incelikli bir anlatı.
“Bir çocuğa ne yaptığınız önemlidir.”
Dorothy ilk defa öldüğünde on iki
yaşındaydı. En azından bana söylediği
buydu.
Delirdiğini düşünmüştüm ama şimdi
ona inandığım için esas deli ben miyim
diye merak ediyorum. Öyleysem bunla-
rın hiçbirinin önemi yok demektir.
Ama değilsem… Eh, o zaman dünya
benim düşündüğüm gibi bir şey değil
demektir. Üstelik tek bir dünya yok.
Kafanız karıştıysa canınız sıkılmasın.
Benimki de karışmıştı. Okuyun, anla-
yacaksınız. Sonra karar verirsiniz: Ben
mi delirdim yoksa siz mi? Hortum seni
sürükledi.
Şimdi hikâyeye baştan başlayacaksın. Aklını, kalbini, duyularını karıştıracak
bir dünyayla karşı karşıyasın. Bu diyarda gündüzler karanlık turuncu, güneş
siyah, geceler bembeyaz.
Büyünün yerini bilim aldı. Hatırladığın herkes, her şey artık çok daha güzel,
korkunç, acımasız.
Yeniden keşfetmeye hazırlan: OZ’u ya da kendini!
214
İnanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara
ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuk...
Ben ne annem gibi dindarım, ne babam gibi
kâinatın, beş duyumla kavradığım şeylerden
ibaret olduğuna kaniyim. Öyleyse ben nere-
deyim? Ne mutlak dindarlığa, ne de mutlak
akılcılığa dâhil olmak isteyenler için bir başka
yaklaşım, yeni bir varoluş şekli yok mu aca-
ba? Bir üçüncü yol mesela? Kim bilir? Şirin,
Mona ve Peri… Günahkâr, İnanan ve Şaşkın.
Münkir, Mümin ve Mütereddit… Böylesine
farklı üç genç kadın nasıl bir araya gelebilir?
Arkadaş olabilirler mi sahi? Hatta kız kardeş?
Tanrı, bilim, kimlik, aidiyet, Doğu-Batı tartışmalarının tam ortasında hiç
kimselere benzemeyen, karizmatik bir adam, sarsıcı bir skandal ve sıra dışı
bir aşk... Yarım kalan... Seneler sonra yeniden canlanan...
Elif Şafak büyüleyici dili ve sağlam olay örgüsüyle inanca, inançsızlığa,
arayışa, farklı kadınlara ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuğa çıkarıyor
bizleri. Havva’nın Üç Kızı Türkiye ile Avrupa, dün ve bugün arasında gidip
gelen güncel bir hikâye anlatıyor.
HAVVA’NIN ÜÇ KIZI - ELİF ŞAFAK
TANRI ÇOCUĞU KORUSUN - TONİ MORRİSON
Hazırlayan: Sevda Kama
Ekim, Kasım, Aralık Ayları Kitap Okumak İçin En Güzel Zaman Dilimleridir…
Bu Mevsimde Kitap Okumanın Tadı Bir Başkadır.
Ve Bu Sonbahar Birbirinden Güzel ve Sürükleyici Kitaplar Sizi Bekliyor…
Sam Harris - dönemimizin
en önemli yazarlarından
biri - her zamanki keskin
kalemi ve zarif diliyle, ma-
nevi geleneklerin bilimsel
topluluklar tarafından bü-
yük oranda gözden kaçırı-
lan önemli gerçekleri nasıl
su yüzüne çıkardığını göste-
riyor. Uyanış olağanüstü
bir kitap: Bu bir arayışçının
anı yazısı, benliğin bilimsel
ve felsefi açıdan keşfedilişi
ve kişinin kendisini aşması
için, açı, talimatlar veren
bir kılavuz. Kitap bilincin
tabiatını keşfediyor ve sizi
şehvet düşkünü gurulara
karşı uyarıyor.
UYANIŞ - SAMHARRİS
OZ - ADAM FAWER




