röportaj
326
Sonuç olarak;
• STK, dünyada ve Türkiye’de yeni değildir, yeni
anlamlar yüklenmiştir.
• Hiçbir STK, tabiatı gereği tam
bağımsız ol(a)maz.
• İletişim ve etkileşim her STK için
vazgeçilmezdir.
• Her STK, özünde bir lobi örgütüdür.
• Her STK, yönetimden yönetişime geçemez.
• Yönetimden yönetişime geçiş, STK’ların
etkinliğini artırır.
Genel sekreterliğini yaptığı MOBSAD’ın görece kü-
çük olmakla birlikte Türkiye mobilya üreticilerinin
%80’ininden fazlasının zımnen bu derneğe hedefle-
ri ve sektörü kucaklaması bakımından dâhil olduğu-
nu ifade eden Görgüç, bu temsil konumuna gelene
kadar neler yaptıklarını özetledi. Derneğe ilk baş-
ladığında kuruluş ve işleyişe ilişkin pek çok maddi-
manevi sorunla karşılaşmasına karşın yapılan çalış-
malar sonucunda kısa sürede Türkiye’nin en önemli
MobilyaEvYaşam Kültürü dergisi Mlive ile okuyucu-
ya ulaşmaya, her yıl yüzbinden fazla kişiye ulaşan
katalog basımından, başta dokuzuncu kez üstüste
katılacakları İSMOB olmak üzere fuar katılımlarına
kadar birçok işi yapar hâle geldiklerine dikkat çek-
ti. Takiben hızla yapılanma sürecine girip yönetişim
odaklı, yatay hiyerarşiyi esas alan, üyeler ve sektörle
ilişkiyi bütüncül bir yaklaşımla ele alan “ekip çalış-
ması” yöntemi benimsendi. Bu yöntemde Başkan,
Yönetim Kurulu, Üyeler ile Sekreterya görev payla-
şımını unvan ve konumlara göre değil ilgi, ehliyet
ve uzmanlıklarına yaparken hedefler ile faaliyetler
sürekli bir şeffaflık yöntemiyle kamuyla paylaşılıyor.
MOBSAD’ın kuruluşundan bugüne ısrarla savundu-
ğu bazı hususlara da dikkat çeken Görgüç “sektö-
re kattığımız en büyük değer muhtemelen dışlayıcı
değil kapsayıcı bir bakış açısını korumak olmuştur”
dedi. Diğer yandan meslek ahlakı ve geleneksel yük-
sek katma değerli üretim modelinin itici gücü olan
ustaçırak bağının kopmaması için özel çalışmalar
yürütmelerini sektörün MOBSAD’ı sahiplenmesinde-
ki faktörlerden biri olarak belirtti. Meslek ahlakına
verdiği özel değer ile sadece üyeler arasında değil,
talep halinde dernek üyesi olmayan firmaların ara-
sında oluşan sorunlara arabuluculuk yapmasında
da kendini ulaşılabilir tuttuğunu hatırlattı. Yıllardır
“zanaatın yüceltilmesi, yaratıcılığın yüreklendiril-
mesi” için çıktıkları yolculuğu sürdürmelerinin, özel-
likle de mesleğe ömürlerini vermiş, bu sayede dar
bir çevrede efsaneleşmesine rağmen günümüzde
gözlerden uzakta yaşayan zanaatın büyük ustalarını
baş tacı etmelerinin önemine değinen Genel Sekre-
ter sözlerini şöyle sürdürdü. “Tasarımcının okuldan
çıkmadığı zamanların geleneği ile bugünün koşul-
larını birbirine karıştırmadan ancak her ikisinin de
farklı açılardan desteğe ihtiyacı olduğunu unutma-
dan çalışıyoruz. Zira zamanın ve mesleğin ruhu bizi
genç tasarımcı ile emektar ustanın ortak bir zemin-
de buluşmasını dikte ediyor. Yüksek katma değerli
üretim ve butik hizmet anlayışı ile bir Türk mobilyası
ekolü oluşturulmasına nitelikli katkı vermenin yolu-
nun kültürel derinliğimizi yansıttığımız tasarım de-
taylarını bütüne taşımak olduğuna inanıyoruz.”
Ayrıca Barış Görgüç, MOBSAD’ın sosyal sorumluluk
projeleri kapsamında yaptığı çalışmalara da değine-
rek “Derneğimizin mesleki faaliyetleri dışında engel-
li sporuna destek verilmesi, edebiyat yarışmalarına
sponsorluk, Van depremindeki depremzedelere
barınak sağlanması, fidan dikimi ve ağaçlandırma
çalışmaları, Somali’de su kuyuları açtırılması gibi
çalışmalarımız olsa da bunları sıklıkla zikretmekten
imtina ediyoruz.” dedi.
Yüz binden fazla faal derneğin olduğu bir ülkede
bir iz bırakabilmenin pek çok yolu olduğuna dikkat
çekerken MOBSAD’ın başarısının yönetişim, meslek
etiği, zanaat, tasarım, şeffaflık, işbirliği, kapsayıcılık,
kavramlarının içselleştirmesinde yattığını söyleyen
Barış Görgüç “Biz yüzbinde bir değil biricik olmak
için bu yolda karşılaşacağımız her zorluğa rağmen
birlikte yürümeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini
noktaladı.




