Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  348 / 388 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 348 / 388 Next Page
Page Background

Kıvrak melodilerle dolu şarkılara doyamıyordum.

Karanlık çölleri aydınlatan dolunaya şükredip çoban

yıldızına bakarak yolunu bulmaya çalışan bir Bedevi

gibi hissediyordum kendimi…

Birden melodiler kıvrılarak çöldeki kum tepecikleri-

ni, serap gibi ırmakları, denizleri aşıp yakamdan tu-

tuverdi beni… Ortadoğu’ya gitme vaktim gelmiş de

geçiyordu sanki!

Güneşli güne selam verirken memleketimden yüz-

lerce kilometre ötedeki bu ülkenin masmavi engin

denizi karşıladı beni. Sabahın erken saatinde kendi-

mi Beyrut’un bomboş sokaklarına attım. Halk, güne

erkenden selam vermeyi sevmiyordu anlaşılan!

Arabaların manevra yaparken zorlandığı daracık so-

kaklarda bir süre yürüdükten sonra halkın uyandığı-

nı korna seslerinden anlamaya başladım.

KORNALARDAN

KORO KURULDU!

Hayatımda bu kadar çok korna sesi duymamıştım.

Bir araba durup şoför yol mu soruyor? Korna! Bir

araba çok mu yavaş gidiyor? Korna! Bir araba öbür

arabayı hızla geçip solladı mı? Korna!

Her şeye korna! Kornalardan koro kuruldu ve bana

Lübnanlı yanık sesli ve tenli şarkıcıların kıvrak melo-

dili şarkılarını unutturdu!

Bu kadar yoğunlukta korna sesini duyan bir insan ilk

olarak kendini savaşta sanabilirdi. Fakat çevredeki

son model üstü açık spor arabalar, birbirinden şık

giyinmiş güzel kızlar ve bakımlı erkeklerle dolu bir

ortamın savaşla hiç ilgisi olmadığının hemen farkına

vardım.

Güneş bize barışı müjdelercesine gülümserken kar-

nımızın acıktığını hissettik. Dünyaca ünlü Lübnan

mutfağını tatmadan olmazdı!

Ortasına tercihe göre sucuk, et ya da pastırma ko-

nan humus, zeytinyağının içine konularak servis edi-

len zahter adlı bir tür kekik türü, “Kebbeh” denilen

bizim bildiğimiz içli köfte… Tüm bu lezzetler sıcacık

pideyle nasıl da yakışıyordu!

346

LÜBNAN

Ortadoğu’ya gitme vaktim gelmiş de

geçiyordu sanki! Güneşli güne selam

verirken memleketimden yüzlerce

kilometre ötedeki bu ülkenin masmavi

engin denizi karşıladı beni. Sabahın

erken saatinde kendimi Beyrut’un

bomboş sokaklarına attım. Uykusundan

vazgeçebilen halkın toplandığı tek bir

yer vardı! Deniz kenarında konumlanmış

upuzun, geniş bir yol olan ve palmiye

ağaçları ile süslenen Korniş’te kendimi

Avrupa’nın ortasında bir ülkede gibi

hissettim.

gezi

beyrut

Doğu’nun Batısı

Başak Seren Muyan