Kıvrak melodilerle dolu şarkılara doyamıyordum.
Karanlık çölleri aydınlatan dolunaya şükredip çoban
yıldızına bakarak yolunu bulmaya çalışan bir Bedevi
gibi hissediyordum kendimi…
Birden melodiler kıvrılarak çöldeki kum tepecikleri-
ni, serap gibi ırmakları, denizleri aşıp yakamdan tu-
tuverdi beni… Ortadoğu’ya gitme vaktim gelmiş de
geçiyordu sanki!
Güneşli güne selam verirken memleketimden yüz-
lerce kilometre ötedeki bu ülkenin masmavi engin
denizi karşıladı beni. Sabahın erken saatinde kendi-
mi Beyrut’un bomboş sokaklarına attım. Halk, güne
erkenden selam vermeyi sevmiyordu anlaşılan!
Arabaların manevra yaparken zorlandığı daracık so-
kaklarda bir süre yürüdükten sonra halkın uyandığı-
nı korna seslerinden anlamaya başladım.
KORNALARDAN
KORO KURULDU!
Hayatımda bu kadar çok korna sesi duymamıştım.
Bir araba durup şoför yol mu soruyor? Korna! Bir
araba çok mu yavaş gidiyor? Korna! Bir araba öbür
arabayı hızla geçip solladı mı? Korna!
Her şeye korna! Kornalardan koro kuruldu ve bana
Lübnanlı yanık sesli ve tenli şarkıcıların kıvrak melo-
dili şarkılarını unutturdu!
Bu kadar yoğunlukta korna sesini duyan bir insan ilk
olarak kendini savaşta sanabilirdi. Fakat çevredeki
son model üstü açık spor arabalar, birbirinden şık
giyinmiş güzel kızlar ve bakımlı erkeklerle dolu bir
ortamın savaşla hiç ilgisi olmadığının hemen farkına
vardım.
Güneş bize barışı müjdelercesine gülümserken kar-
nımızın acıktığını hissettik. Dünyaca ünlü Lübnan
mutfağını tatmadan olmazdı!
Ortasına tercihe göre sucuk, et ya da pastırma ko-
nan humus, zeytinyağının içine konularak servis edi-
len zahter adlı bir tür kekik türü, “Kebbeh” denilen
bizim bildiğimiz içli köfte… Tüm bu lezzetler sıcacık
pideyle nasıl da yakışıyordu!
346
LÜBNAN
Ortadoğu’ya gitme vaktim gelmiş de
geçiyordu sanki! Güneşli güne selam
verirken memleketimden yüzlerce
kilometre ötedeki bu ülkenin masmavi
engin denizi karşıladı beni. Sabahın
erken saatinde kendimi Beyrut’un
bomboş sokaklarına attım. Uykusundan
vazgeçebilen halkın toplandığı tek bir
yer vardı! Deniz kenarında konumlanmış
upuzun, geniş bir yol olan ve palmiye
ağaçları ile süslenen Korniş’te kendimi
Avrupa’nın ortasında bir ülkede gibi
hissettim.
gezi
beyrut
Doğu’nun Batısı
Başak Seren Muyan




