haber
130
İtalya’ya 2007 yılında adeta sefer gibi düzenlenen” ilk in Milano” sergisi ile ülkemiz tasarımının gel-
diği noktayı göstermek için önemli bir mihenk taşıydı. Ayşe Birsel, Alev Ebuzziya, Defne Koz, Oya
Akman, Gamze Güven, İnci Mutlu, Ela Cindoruk, Jülide Arslan, Mehtap ve Sema Obuz, Meltem Eti
Proto, Nazan Pak, Seyhan Özdemir gibi isimlere güvenilmesinin ardından şüphesiz binlerce genç
kızımız için bir yol açıldı. Ancak şunu özellikle hatırlatalım ki bu isimler oraya “kadın kontenjanın-
dan” davet edilmedi. Emeklerinin, bileklerinin, elbette yürek ve beyinlerinin sayesinde Rönesans
diyarına çağrıldılar.
Sadece Türk değil İtalyan firmalara da mobilya, aydınlatma hatta bardak tasarlayacak kadar farklı
alanlarda kendini ispat etmiş Defne Koz şüphesiz çok değerlidir. Ama mesela Abidin Dino’nun sera-
mik tasarımları üzerinden ettiği sözleri (...Çanak, çömlek, kap, kacak, kase, fağfur, seramik, porse-
len, çini, gre, ne derseniz deyin, bu sözcüklerin hiçbiri Alev’in yarattıkları ile pek ilgili değil... Alev,
çanakları aracılığıyla kimsenin bilmediği, duymadığı, var olan ya da icat edilmesi gereken bir töreyi
haber veriyor bize. Hem kuzum, söyler misiniz, bu çanaklara ne koymayı göze alıyorsunuz? Nar
taneleri mi, zencefil mi, kuş sütü mü yoksa? ) okuyunca Alev Ebuzziya’yı ne kadar da az tanımışız
demeyecek miyiz? Yıllarca ETMK gibi değerli kurumlara emek veren Gamze Güven ile üniversiteler-
deki görevlerinde gençleri gerçek tasarıma davet etmeye devam eden Oya Akman’ın çabaları olmasa
ülkemizde tasarımın bilincinin yaygınlaşmasında bir şeyler muhakkak eksik olmayacak mıydı?
TÜRK KADINININ TASARIMDAKİ GÜCÜ
“...Alev, çanaklar
ı
arac
ı
-
l
ığı
yla kimsenin bilme-
di
ğ
i, duymad
ığı
, var
olan ya da icat edilmesi
gereken bir töreyi haber
veriyor bize. Hem kuzum,
söyler misiniz, bu çanak-
lara ne koymay
ı
göze
al
ı
yorsunuz?...”
ALEV EBUZZñYA
AYìE BñRSEL
DEFNE KOZ
.jpg
ECE YALIM
.jpg




