dekorasyon
142
C
C
D
D
Detaylarda altının bolca karşımıza çıktığı salonda oymalı
mobilyalar, işlemeli rengarenk kırlentler, aynı zamanda
ressam olan Eda Erdoğan imzalı duvarları süsleyen tasav-
vufi tablolar ve zemini baştan başa kaplayan halı bizleri
Osmanlı Dönemi’nin yaşandığı yıllara doğru zamanda
bir yolculuğa çıkarıyor. Tarihe ve antikalara çok meraklı
olduğunu belirten Erdoğan, “Evim benim mahremimdir ve
kendi yaşam alanımda bir yabancı gibi hissetmemem için
dekorasyonun benim zevkimi yansıtması gerekir” diyor ve
bu düşüncesini klasik tarzda döşenmiş salonuyla ispatlıyor.
Detayların ustalıkla işlendiği salonda Osmanlı padişahla-
rının kaftanları şeklindeki biblolar, geçmişten günümüze
yansıyan melodilerle eşsiz bir müzik ziyafeti sunacakmış
gibi duran gramofon ve antika porselen kahve koleksiyonu
klasik tarzı simgelerken; salonun diğer tarafında bulunan
deri kanepe ve piyano ufak da olsa modern esintilerin his-
sedilmesini sağlıyor.
Antika Kahve Fincanları
Geçmişi Günümüze Taşıyor
Evinin dekorasyonunda eklektik tarzı başarıyla yansıtan
Eda Erdoğan “Dekorasyonda yaşanmışlık hissini çok sevi-
yorum. Tarihe olan merakım dolayısıyla antikalara ayrı bir
ilgi duyuyorum. Bu açıdan evimde antikaları sıklıkla kulla-
nıyorum. Ancak dekorasyonumda yer verdiğim antikaları
sadece görsel amaçlı kullanmayı tercih ediyorum. Örneğin;
çok sayıda antika kahve fincanım var ve onlarla asla kahve
içmiyorum. Çünkü onları kullanmak yerine karşısına geçip
seyretmeyi ve zamanında o fincanları kullananları düşün-
meyi seviyorum” diyor.
Farklı renklerin uyumunun göze çarptığı salonun duvarla-
rını Eda Erdoğan’ın tasavvuf ve Allah inancı temalı eserleri
süslüyor. “Renk eşittir ‘ben’ demektir. Dolayısıyla renksiz
bir yaşam düşünemiyorum” diyen Erdoğan, cam aksesuar-
lardan mobilyalara, porselen fincanlardan kırlentlere kadar
her detayda renkleri cömertçe kullanmış.
Dekorasyondaki Detaylar
Misafirleri Zamanda
Yolculuğa Çıkarıyor




