röportaj
228
bertaraf etmektir. Bizim dernek olarak en büyük artımız bünye-
mizdeki tüm üyelerimizin saygı ve sevgi çerçevesi içinde birbir-
lerine hizmet etmesidir. MOBSAD’ın her bir üyesi Türk mobilya
sektörünün menfaatini düşünüyor. Ancak başka derneklerde
insanların ve firmaların kişisel menfaatlerinin derneğin önüne
geçtiğini görebilirsiniz. Halka hizmet etmenin ne demek oldu-
ğunu çok iyi bilen insanlarız. Bu açıdan manevi değerler üzeri-
ne inşa edilmiş derneğimizde bu gibi durumlarla karşılaşmak
mümkün değildir. Bu nedenle de dernek olarak başarılı oldu-
ğumuza ve bu başarının da her geçen yıl katlanarak devam
edeceğine inanıyorum. Diğer derneklerin MOBSAD’ı takdirle
karşılayan ve derneğimizi örnek aldıklarını belirten konuşma-
ları bize gurur veriyor. Şu an başkanlığını yapmakta olduğum
MOBSAD, Kurucu Başkan Sn. Nuri Gürcan’dan sonra benim-
le birlikte ikinci dönemini yaşıyor ve bu yıl itibariyle benim de
MOBSAD’daki başkanlığım sona eriyor. Ancak derneğimiz için
bugün nasıl çalışıyorsam ileride de aynı şekilde çalışmaya de-
vam edeceğim.
“FUARLAR DIŞ PİYASANIN
NABZINI TUTABİLECEĞİMİZ
ORGANİZASYONLARDIR”
Peki, geçen yıl katıldığınız İSMOB Mobilya Fuarı’nın
MOBSAD’a nasıl geri dönüşleri oldu?
MOBSAD’a olan geri dönüşler her zaman çok güzel oluyor.
Biz iki olgu üzerinden derneğimize olan geri dönüşlerin de-
ğerlendirmesini yapıyoruz. Bunlardan biri iç piyasa iken diğeri
dış piyasa. Bize göre fuarlar dış piyasanın nabzını tutabilece-
ğimiz organizasyonlardır. Türkiye ihracatında her sene belirli
bir oranda yükselme gözlenirken mobilya sektöründe yaklaşık
10 sene içinde %13’lerde seyreden bir yükselme oldu. Orta
Doğu’daki karışıklıktan dolayı bu seneki mobilya ihracatımızın
daha aşağı seviyelerde olmasını beklerken Ekim ayında açık-
lanan ihracat rakamlarına göre sektörde %10 artış olduğunu
gördük. Bu da geçtiğimiz senenin başında İSMOB’da yapılan
çalışmaların neticesidir. Yeni pazarlar ve müşteriler aranması,
yurt dışı müşterilerin takibi şeklinde yapılan çalışmalar sonu-
cunda ortaya çıkan satış rakamları bizim için oldukça mem-
nun edici bir sonuç oldu.
Engin Bey, sizce Türk mobilya sektörünün dünyadaki yeri
nedir? Geçtiğimiz yıl kurulan Mobilya Sanayicileri ve İş
Adamları Dernekleri Federasyonu MOSFED’in bu seneki ça-
lışmalarından bahseder misiniz?
Türk mobilyasının yerini tarif etme şansımız yok. Çünkü biz
ülke olarak hâlâ birçok dalda kendimizi kabul ettirmiş de-
ğiliz. Aslında problem tam da buradan kaynaklanıyor. Kali-
te, istihdam ve ortaya konan ürün bakımından dünyadaki
sıralamada kendimize bir yer bulduk. Fakat bunlar sadece
yurt dışına ihraç ettiğimiz ürünler için geçerli. Türk mobilya
sektörünün yer aldığı sıralamaya bakarsak ne yazık ki 16.
sırada olduğumuzu söyleyebilirim. Son dönemlerde her ne
kadar Avrupa’yı geçmiş olsak da önümüzde geçmemiz ge-
reken Polonya, Uzak Doğu ülkeleri, Amerika ve Kanada gibi
ülkeler bulunuyor. Şu anki istikrarımızı sürdürdüğümüz tak-
dirde 5. sıraya kadar yükselebiliriz. Zaten ürün kalitesi ve
görsellik açısından biz şu anda rakipleri arasında 5. sırada
yer alan bir ülkeyiz. Türkiye’nin yurt dışına ihracatındaki tek
problemi Avrupa’nın bizden talep ettiği ürünlerin garanti sü-
releri ve belgeleri ile şu an kendi içimizde oturmamış olan
laboratuvarların olmayışıdır. Ancak biz Türkiye’yi Avrupa’ya
daha iyi ifade edebilmek için MOSFED olarak çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. Çünkü bireysel olarak orada kendimizi ifade
“Türkiye genel
ihracatında her sene
belirli bir oranda
yükselme gözlenirken
mobilya sektöründe
yaklaşık 10 sene içinde
%13’lerde seyreden bir
yükselme oldu!”
“MOSFED ile dünyanın
her noktasına sesimizi
duyurmayı hedefledik.
Şu anda Amerika’daki
derneklerle temas
içerisindeyiz. MOSFED
olarak Türk mobilya
sektörünü ve ürün
gamını en iyi şekilde
tanıtmaya çalışıyoruz!”
röportaj
229




