Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  214 / 244 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 214 / 244 Next Page
Page Background

212

kültür & sanat

miro sergisi

“ÇALIŞIRKEN ÇOK ACI ÇEKİYORUM”

MÜZE FARKI;

HEPİMİZİ TARTIŞTIRACAK

Miro’nun bir sanat eseri gibi yaşadığı haya-

tının olgunluk dönemine odaklanan sergiyi

sanat severlerle buluşturan SSM’nin mü-

dürü Dr. Nazan Ölçer de sergiyle ilgili şun-

ları söyledi: “Sergi, kariyerinin erken döne-

minde sürrealizme yakın duran Miro’nun

sanata ve hayata dair bakış açısını, resim-

lerinin ayırt edici özelliğini sanatseverlerle

buluşturmayı amaçlıyor. Bize göre müze,

sanatçıyı, onun eserlerini ve çevresini her

yönüyle değerlendirerek, geniş kapsamlı

bir bakış açısı sağlayan kurumdur. Esasen,

bir müzeyi galerilerden ve sanat fuarların-

dan ayıran en önemli özellik de budur. Ey-

lül ayında izleyicilerle buluşan ‘Joan Miro.

Kadınlar, Kuşlar, Yıldızlar’ isimli sergi,

‘Müze, sergi ve sanat fuarı nedir, nasıl ol-

malıdır’ gibi konuları tartışabileceğimiz bir

fırsat sunacak. Böylece sergi, son yıllarda

İstanbul sanat çevrelerini de içine alarak

yaşadığımız bazı kavram karmaşasına yol

açan deneyimlerin daha iyi irdelenmesine

yardımcı olacak.”

20 Nisan 1893 - 25 Aralık 1983 yılları arası sürdü-

ğü 90 yıllık ömrünü de bir sanat yapıtı gibi geçiren

Joan Miro Ferra, gerçeküstücü ve soyut resmin en

önemli isimlerinden biri. Barcelona Güzel Sanatlar

Okulu’ndan sonra yolu dönemin tüm sanatçıları gibi

Paris’e düşen Miro, burada muhteşem bir sanat or-

tamıyla karşılaşıyor. Çevresindeki isimleri saymak

bile, bir sanatseveri heyecanlandırmaya yeter: Andre

Breton, Louis Aragon ve Robert Desnos, yakın dost-

ları oluyor. Picasso’yla tanışıyor, Dada hareketine ya-

kınlaşıyor bu arada sürekli üretiyor, üretiyor. 1925’te

Paris’te açtığı sergi, büyük yankı buluyor. 1936’da iç

savaşın yaşandığı İspanya’yı terk eden, 5 yıl sonray-

sa geri dönen Miro’nun ilk büyük retrospektifi New

York’ta MoMA’da açılıyor. “Şunu itiraf etmeyilim ki,

çalışırken çok acı çekiyorum. Kesintisiz devrim ya-

şıyorum. Aynı tabloyu yeniden yapmak istemedim

hiç” diyen büyük usta, 1960’larda heykeltraşlığa

da el atıyor ve Malorca’da 1983 yılında ölene kadar

“Düşlerimin rengi bu” dediği eserler üretiyor. 1958

tarihli Paris UNESCO binası seramik duvar pano-

su, 1970’te Barcelona Havaalanı için yaptığı büyük

seramik duvar çalışması, 1978’de La Defense’ın

sokakları için tasarladığı heykeller, en az resimleri

kadar ünlü ve dünyanın çeşitli merkezlerinde sanat-

severleri selamlamaya devam ediyor.