Background Image
Table of Contents Table of Contents
Previous Page  246-247 / 388 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 246-247 / 388 Next Page
Page Background

Hettich nasıl kuruldu ve bugünlere geldi?

Ailemizin kökleri, 1888 yılında Karl Hettich tarafından Schwarzwald‘daki

Schramberg’de kurulmuş olan bir işletmeye dayanıyor. Bundan 40 yıl sonra

1928 yılında, oğlu August Hettich boy menteşeler için bir üretim hattı geliştirip,

üretim teknolojisi açısından yepyeni bir alana adım atarak, bugünkü mobilya

teknolojisinin yönünü tayin etmiş oldu. 1930 yılında, 3 kardeş bir araya gele-

rek, Alman mobilya endüstrisinin kalbi olan Ostwestfalen bölgesinin Herford

şehrinde Paul Hettich Limited şirketini kurdular. 1959 yılında, Anton Hettich

başa geçerek, Herford’da üçüncü nesil şirket yönetimini devralmış oldu. 48 yıl

süren başarılı bir dönemin ardından 2007 yılında dördüncü kuşak olarak ben

işletme yönetimini devraldım.

244

Altı binin üzerinde çalışanı ve 1 Milyar Avro

cirosu ile Hettich, sürgü kapak sistemleri,

menteşeler, çekmece sistemleri ve çekmece rayla-

rı gibi mobilya teknik aksamı konusunda dünyanın

önde gelen üreticilerindendir. Dr. Andreas Hettich

firmalarının başarı öyküsünü M-Live’a anlattı.

röportaj

hettich

“Geçmişten Geleceğe Hettich

DR. ANDREAS HETTICH, FİRMALARININ

BAŞARI ÖYKÜSÜNÜ M-LIVE’A ANLATTI:

125 YILDIR DÜNYANIN

BİR NUMARASI”

Firmaya katılma konusundaki kararınızı verirken

sizi etkileyen ne oldu?

O zamanlarda doktoramı yaparken, bazı büyük fir-

malarla birlikte çalışmalar yaptım ve kısmen de çok

külfetli ve karmaşık olan karar verme yöntemleriyle

bu şirketlerdeyken tanıştım. Bu sayede hayatımın

geri kalanında bu şekilde çalışmayı istemediğim

netleşti. Sonrasında babam bana sorduğunda,

hızla içimden geldiği gibi karar verdim, evet ben bu

konuda kendime güveniyordum. Lakin o anda neyle

karşılaşacağım konusunda hiç bir şey net değildi.

“BİR KONUDA İKNA

OLDUĞUM TAKDİRDE,

BÜYÜK RAKAMLAR BENİ KOR-

KUTMUYOR”

43 yaşındasınız, dünya çapında yaklaşık 6 bin

çalışanın sorumluluğunu üzerinizde taşıyorsunuz

ve son yıllarda, ArciTech-çekmece sistemleriyle

firmanın tarihindeki en büyük münferit yatırımı

yaptınız. Bu sorumluluğu nasıl taşıyorsunuz?

Benim görüşüme göre sorumluluğun yaşla pek ilgisi

yok, ama yaşam deneyimiyle çok var. Ebeveynlerim

ve bunlardan özellikle de rahmetli olan annem, biz

dört kardeşi, sorumluluk bilincine sahip insanlar

olarak yetiştirdi. Biz gayet orta halli, ama normal bir

çevrenin içinde yetiştik ve diğer bütün çocuklar gibi

devlet okullarında öğrenim gördük. Ebeveynlerim

bana sağlıklı bir özgüven kazandırdı ve ayrıca, alı-

şılmadık şeyleri de yapma konusunda özgürlük ta-

nıdılar. Bu sayede, örneğin henüz 17 yaşındayken,

dört hafta boyunca sırt çantasıyla ve üstelik cep

telefonunun olmadığı dönemde Avrupa’yı dolaştım.

Sorumluluk üstlenmek benim için artık çok sıradan

bir şey oldu. Hettich’te sorumluluğun boyutları daha

büyük; ancak temelde büyüğünde de küçüğünde

de asıl mesele herhangi bir şeye kanaat getirmek-

tir. Bir konuda ikna olduğum takdirde, artık büyük

rakamlar da beni korkutmuyor. Bundan başka,

temel olarak optimist bir yapım var.

Sizin düşüncenize göre bir firma yöneticisinin

sahip olması gereken en önemli yetenek nedir?

Başarıya götüren birçok ve başarısızlığa götüren daha

çok yol vardır. Her işletmeci, kendi yolunu seçmek zo-

rundadır. Benim görüşüme göre girişimcinin en önemli

görevleri, doğru çalışanları bulmak ve onları yönetmek,

aynı zamanda doğru yönü de tayin etmektir.

Direkt şirket kurma kararını nasıl verdiniz? Bu ka-

rar size Türkiye’de nasıl bir avantaj sağlayacak?

Türkiye’de mobilya sektörünün hacminin 12 Milyar

Dolar civarında olması ve bu sektörün hızlı bir bü-

yüme yakalamasının yanı sıra ekonomideki pozitif

görünüm, üçte biri 18 yaşın altında olan 75 milyon

insana sahip müthiş bir potansiyel bizim Türkiye’de

temsilcilik açmamızın ana nedenleridir. Bu adımı-

mız sayesinde müşterilerimizin yakınında olarak,

onlara daha iyi servis, lokal depomuzdan daha hızlı

hizmet sunarken sektörün nabzını tutabileceğiz.

röportaj

hettich

245

“Biz gayet orta halli, normal bir çevrenin içinde yetiştik ve

diğer bütün çocuklar gibi devlet okullarında öğrenim gördük.

Ebeveynlerim bana sağlıklı bir özgüven kazandırdı ve ayrıca,

alışılmadık şeyleri de yapma konusunda özgürlük tanıdılar.”